Şu an eski düğün gelenekler ve adetlerine ilgi artıyor. Evlenmeye karar veren gençler düğününün parlak ve ömür boyu unutulmaz izlenimler bırakmasını istiyorlar. Bunun için Türk atalarının adeta tükenmez mirasından faydalanabilir. Bugünkü konumuz bazı eski Türk düğün adetleridir.‘Su gösterme’ isimli eski adet sadece gelinin köy ve çevresiyle tanışma, vazifelerini öğrenme, su ruhuna kurban verme ve böylece onu yumuşatma değil, aynı anda gelin için bir imtihan niteliğini taşıyor. Günümüzde bu adetin yaygınlığı artıyor. Nokrat Tatarları’nda damadın küçük kız kardeşi geline suya yolu gösterir, gelin de ona sabun ve şal hediye eder. Penza Tatarları’ında pınar yolunda geline eşlik eden kızlardan biri gelin ayaklarına su döker, bunun için yüzük ya da şal hediye olarak alır. Sergaç Tatarları’nda yaygın geleneğe göre gelinin arkadaşı gelin annesinin yaptığı ekmekten bir dilim kesip Su Ruhuna saygı göstererek onu suya koyar, geri kalan ekmek ise su için gelenlere dağıtır. Sibirya ve Astrahan Tatarlarında yeni evliler böylece gelin annebabasına gelir, onlara hediye verirler. Mişar’larda gelinin kayınpederine saygı göstererek onunla konuşamadığı adeti yaygındı. Nokrat Tatarlarında da benzer adet vardı: ona göre kayınpeder geline seslendirir, ona bir şeyler söyleyebilir, gelinin ise sadece dinlemesi gerekiyor. Gelin kocasının küçük kardeşiyle konuşabilir, ama kayınpeder veya kocasının abisi geldiğinde kalkması gerekiyordu. Kazan Tatarları’nda gelin kayınpederiyle beraber aynı masada çay bile içmezdi. Tatar, Başkurt, Kumuk ve Nogaylarda gelin kocasının akrabalarının adını ağzına almaz, ailenin küçükleri ile tatlı dille konuşur, büyüklerine yönelik saygı dolu sözler kullanırdı.