Malezya’nın dağlık ormanlarında yaşayan Senoi halkının çevreleri savaşçı kabilelerle sarılıydı ve bu vahşi komşuları tarafından rahatsız ediliyorlardı. Sebep oldukça ilginç. Bu halk o kadar barışçı ki, akla, koruyucu bir sihir sahibi oldukları geliyor. Doğru da sayılabilir. Çünkü yaşamları, rüyalar ve yorumları üzerinde kurulu bir felsefe içeriyor.
Rüyalar, Senoi halkının yaşamlarındaki en Önemli olayları ve anlık kararları yönlendiren birunsur niteliği taşıyor. Rüyaların yorumlanması, kabile halkının en önemli faaliyeti olarak biliniyor. Birçok araştırmacının yaptığı incelemeler sonucu, bu halkın sosyal yaşamında şiddetin ve saldırganlığın yeri olmadığı ortaya çıktı.
Yaşamlarının ilk yıllarından başlayarak çocuklar rüyalarını anlatmak için teşvik ediliyorlar. Senoi halkının psikolojik ve sosyal istikrarının kaynağı olduğu sanılan diğer bir olay da, rüyaları denetim altına alabilmek için gerekli tekniğin o yaştaki çocuklara aşılanmasıdır. Araştırmacı Patricia Garfield’e göre, bu tekniklerin temelinde 3 ilke vardır: “Teknolojiye karşı koyup ona hâkim olmak, zevke doğru ilerlemek, olumlu sonuca ulaşmak.”
Tehlikeye karşı koyup ona hâkim olmak ilkesi, rüya gören kişinin korkularını yenmesine yardımcı olur. Örneğin, bir çocuk dehşet içinde rüyasında kaplandan kaçtığını hemen anlatırsa, o rüyayı tekrar yaratılması öğretilir, başarabildiği takdirde ise saldırı karşısında kaçmadan, kaplana karşı direkt saldırıya geçmesi söylenir. Gerektiği takdirde rüyasında arkadaşlarından yardım isteyebilir, ama asla kaçmaması gerekir. Bu yolla çocuk, kâbusu yapıcı bir kendine güven dersine dönüştürmeyi öğrenir.
İkinci ilke, rüya gören kişinin korkusunu coşkuya çevirebilmektedir; Rüyada boşluğa doğru düşmek hissi, bir Senoi için özgürce ve sarhoşça bir uçuş hissine dönüşebilmektedir. Bu kural özellikle cinsel doyumu cesaretlendirmektedir.
Senoililer, bilinçaltının fantezilerini doğal olarak kabul etmeye başladıkları andan itibaren, rüyaları “ben”i oluşturan birimlerin çeşitli durumlarının yansıması olarak nitelendirmektedirler. Rüya sırasında kişi yalnız olmalıdır. Hiçbir hareket yasak değildir. Bu şekilde, bastırılmış olan tüm uyarılar tam anlamıyla özgürlüğe ulaşır.
Üçüncü prensip, rüya gören kişinin, kötü durumları kendi adına avantaja dönüştürmesine yardımcı olur. Eğer rüyasında düşman tarafından yaralandıysa, ondan biraz daha güç eksilttiğini düşünerek rahatlayabilir. Psikologlar ve psikiyatristler. günümüzün çağdaş insanının rüyaları Senoililer gibi manipule ederek yaşam biçimim değiştirebileceğini tartışıyorlar.
Bu teorinin savunucularından Kaliforniyalı psikolog Eric Greenleaf, Senoililerin tekniğini kullanan bir rüya laboratuvarı kurmuştur. Rüya görenler burada birbirlerine yardım ederek en korkunç kâbuslar karşısında sakin bir tavır takınmayı öğrenmektedirler. Rüyalardaki ürkütücü görüntüler üzerinde fanteziler kurularak rüyalarında tekrar görüntülenmesine çalışılmakta ve bu rüyalarda onlara karşı yapıcı tavır takınılması kazandırılmaktadır. Eğer bu tekniklerin insanların korkularını yenmeye yardım edebildiği sonucu ortaya konulabilirse, rüyalar gerçekten çağdaş insanın can simitleri olabilirler.
Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org
Dunyadinleri.Com Yöneticisi
Yorumlar : 1
Psikolojide Etik İlkelerYorumlar : 0
Fobi Nedir?Yorumlar : 0
Psikiyatri (Ruh Hekimliği) Nedir ?Yorumlar : 0
Psikolojinin Tarihsel GelişimiYorumlar : 0
Panik Atak (Panikatak) Nedir?Yorumlar : 0
Endüstri Sosyolojisi Nedir?Yorumlar : 0
Amnezi Nedir?Yorumlar : 0
Parapsikolojik Terimler ve Anlamları