İsa onlara benzetmelerle seslenmeye başladı. «Adamın biri bir bağ dikmiş,
çevresini çitle çevirmiş, üzüm sıkmak için bir çukur kazmış, bir de bekçi
kulesi yapmış. Sonra bağı bağcılara kiralayıp yolculuğa çıkmış. 2Mevsimi gelince bağın ürününden
kendisine düşen payı almak üzere bağcılara bir köle yollamış. 3Bağcılar
köleyi yakalayıp dövmüş ve eli boş göndermişler. 4Bağ
sahibi bu kez onlara bir başka köle yollamış. Onu da başından yaralamış ve
aşağılamışlar. 5Birini daha yollamış, ama onu
öldürmüşler. Daha birçok köle yollamış. Bunların kimini dövmüş, kimini
öldürmüşler.
6«Bağ sahibinin yanında tek biri kalmış, o da sevgili
oğluymuş. `Oğlumu sayarlar' diyerek bağcılara en son onu yollamış.
7«Ama bağcılar birbirlerine, `Mirasçı bu' demişler,
`gelin onu öldürelim, miras bizim olur.' 8Böylece onu
yakalayıp öldürmüşler ve bağdan dışarı atmışlar.
9«Bu durumda bağın sahibi ne yapacak? Gelip bağcıları yok
edecek, bağı da başkalarına verecek. 10-11Şu Kutsal Yazı'yı okumadınız mı?
`Yapıcıların reddettiği taş,
işte köşenin baş taşı oldu.
Rab'bin işidir bu,
gözümüzde harika bir iş!'»
12İsa'nın bu benzetmede kendilerinden söz ettiğini anlayan Yahudi önderler O'nu tutuklamak istediler; ama halkın tepkisinden korktukları için O'nu bırakıp gittiler.
13Daha sonra İsa'yı söyleyeceği sözlerle tuzağa
düşürmek amacıyla Ferisilerden ve Hirodes yanlılarından bazılarını O'na
gönderdiler. 14Bunlar gelip İsa'ya, «Öğretmenimiz»
dediler, «senin dürüst biri olduğunu, kimseyi kayırmadan, insanlar arasında ayrım
yapmadan Tanrı yolunu dürüstçe öğrettiğini biliyoruz. Sezar'a vergi vermek Kutsal
Yasa'ya uygun mu, değil mi? Verelim mi, vermeyelim mi?»
15Onların ikiyüzlülüğünü bilen İsa şöyle dedi:
«Beni neden sınıyorsunuz? Bana bir dinar getirin bakayım.» 16Parayı
getirdiler. İsa onlara, «Bu resim, bu yazı kimin?» diye sordu.
«Sezar'ın» dediler.
17İsa da onlara, «Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın
hakkını da Tanrı'ya verin» dedi.
İsa'nın sözlerine şaşakaldılar.
18-19Ölümden sonra diriliş olmadığını söyleyen Sadukiler İsa'ya
gelip şunu sordular: «Öğretmenimiz, Musa yazılarında bize şöyle buyurmuştur:
`Eğer bir adamın kardeşi ölüp bir dul bırakır ama çocuk bırakmazsa, sağ kalan
kardeş, ölenin karısını alıp soyunu sürdürsün.' 20Yedi
kardeş vardı. Birincisi evlendi ve çocuk bırakmadan öldü. 21İkincisi
aynı kadını aldı, o da çocuk sahibi olmadan öldü. Üçüncüsüne de öyle oldu. 22Yedisi de çocuksuz öldü. Hepsinden sonra kadın da öldü. 23Diriliş günü, ölümden dirildiklerinde kadın bunlardan
hangisinin karısı olacak? Çünkü yedisi de onunla evlendi.»
24İsa onlara şöyle karşılık verdi: «Ne Kutsal
Yazıları ne de Tanrı'nın gücünü biliyorsunuz. Yanılmanızın nedeni de bu değil
mi? 25İnsanlar ölümden dirilince ne evlenir ne
evlendirilir, göklerdeki melekler gibidirler. 26Ölülerin dirilmesi konusuna gelince,
Musa'nın kitabında, alevlenen çalıyla ilgili bölümde Tanrı'nın Musa'ya
söylediklerini okumadınız mı? `Ben İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı ve
Yakup'un Tanrısıyım' diyor. 27Tanrı ölülerin değil,
yaşayanların Tanrısıdır. Siz büyük bir yanılgı içindesiniz.»
28Onların tartışmalarını dinleyen ve İsa'nın onlara
güzel bir cevap verdiğini gören bir din bilgini yaklaşıp O'na, «Tüm buyrukların en
önemlisi hangisidir?» diye sordu.
29İsa şöyle karşılık
verdi: «En önemlisi şudur: `Dinle, ey İsrail! Tanrımız olan Rab tek Rab'dir. 30Tanrın olan Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün
aklınla ve bütün gücünle sev.' 31İkincisi
de şudur: `Komşunu kendin gibi sev.' Bunlardan daha büyük buyruk yoktur.»
32Din bilgini İsa'ya, «İyi
söyledin, öğretmenim» dedi. «`Tanrı tektir ve O'ndan başkası yoktur' demekle
doğruyu söyledin. 33İnsanın
Tanrı'yı bütün yüreğiyle, bütün anlayışıyla ve bütün gücüyle sevmesi,
komşusunu da kendi gibi sevmesi, tüm yakılmalık adaklardan ve sunulan kurbanlardan
daha önemlidir.»
34İsa, onun akıllıca cevap verdiğini görerek, «Sen
Tanrı'nın Egemenliğinden uzak değilsin» dedi.
Bundan sonra kimse O'na soru sormaya cesaret edemedi.
35İsa tapınakta ders verirken şunu sordu: «Nasıl oluyor da din bilginleri, `Mesih, Davut'un Oğludur' diyorlar? 36Davut'un kendisi, Kutsal Ruh'tan esinlenerek şöyle demişti:
`Rab Rabbime dedi ki,
Ben düşmanlarını
senin ayaklarının altına serinceye dek
sağımda otur.'
37Davut'un kendisi O'ndan Rab diye söz ettiğine göre, O
nasıl Davut'un Oğlu olur?»
Oradaki büyük kalabalık O'nu sevinçle dinliyordu.
38-39İsa ders verirken şöyle dedi: «Uzun kaftanlar içinde dolaşmaktan, meydanlarda selamlanmaktan, havralarda en seçkin yerlere ve şölenlerde başköşelere kurulmaktan hoşlanan din bilginlerinden sakının. 40Dul kadınların malını mülkünü sömüren, gösteriş için uzun uzun dua eden bu kişilerin cezası daha da ağır olacaktır.»
41İsa tapınaktaki bağış kutusunun karşısında
oturmuş, kutuya para atan halkı seyrediyordu. Birçok zengin kişi kutuya büyük
paralar attı. 42Yoksul bir dul kadın da geldi, birkaç
kuruş değerinde iki bakır para[h] attı.
43Öğrencilerini yanına çağıran İsa onlara şöyle dedi:
«Size doğrusunu söyleyeyim, bu yoksul dul kadın kutuya herkesten daha çok para attı.
44Çünkü diğerlerinin hepsi, zenginliklerinden artanı
attılar. Bu kadın ise yoksulluğuna rağmen, varını yoğunu, geçinmek için elinde
bulunanın tümünü verdi.»