Kuzey İrlanda'da Müslüman bir ailenin evine molotofkokteyli atıldı, İskoçya'da bir cami yakılmak istendi. Başkent Londra'da ise metroda yolculuk eden başörtülü bir kadın sözlü tacize uğradı.

Birleşik Krallık genelinde, 7 saat içinde toplumun Müslüman üyelerinin hedef alındığı üç ayrı saldırı gerçekleşti.

Kuzey İrlanda polisi, ülkenin kuzeydoğusundaki County Antrim bölgesinde yerleşik Müslüman bir ailenin evine bu sabah yerel saatle 01.00'da (TSİ 03.00) molotof kokteyli ile saldırıldığını açıklarken, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını ve görgü tanıklarına ulaşılmaya çalışıldığını kaydetti.

Olayla ilgilenen Başkomiser Ryan Henderson, saldırı sırasında evde bulunan 4 kişinin büyük yara almadan evden çıktığını belirterek, "Saldırıyı dini nefret suçu olarak ele alıyoruz. Ev sahipleri uzun zamandır toplumumuzun değerli üyeleridir. Bu molotof kokteyli saldırısının ardında kimlerin olduğunu bulmak için çok çalışacağız. Bu saldırıyı düzenleyenler tamamıyla modern ve çok kültürlü toplumumuzun çizgisinin dışında" diye konuştu.

Saldırının gerçekleştiği sırada eşi Margaret (54), çocukları Sarah (19) ve Muhammad (17) ile birlikte üst katta bulunduklarını ifade eden ev sahibi Amin Ibrahim'in (48), molotof kokteylinin sebep olduğu yangını söndürmek üzere aşağı kata indiğinde, ayağının kırık camdan ötürü kesildiği bildirildi.

İSKOÇYA'DA CAMİYE SALDIRI

Öte yandan şüpheli bir başka olay ise İskoçya'nın Bishopbriggs bölgesindeki bir cami ve kültür merkezinde yaşandı.

Bölge itfaiyesinden yapılan açıklamada, yerel saatle 02.15'de (TSİ 04.15) Bishopbriggs Kültür Merkezi'ne intikal eden itfaiye ekiplerinin camide çıkan ufak çaplı bir yangına müdahelede bulunarak söndürdüğü bildirilirken, binanın bir kısmının yangından ötürü zarar gördüğü ancak olayda kimsenin yaralanmadığı aktarıldı.

İskoç polisinden konuya ilişkin yapılan açıklamada, güvenlik güçlerinin olaya şüpheyle yaklaştığı ve yangınla ilgili soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

Polis, olayın kasti yapıldığını düşündüklerini ancak soruşturmanın halen çok başında olduklarından ötürü, olayın henüz nefret suçu olarak tanımlanamayacağını bildirdi.

LONDRA METROSUNDA SÖZLÜ SALDIRI

Bu arada başkent Londra'da, her gün 4 milyona yakın kişinin yolculuk ettiği metroda, başörtülü genç bir kadının sözlü tacize uğradığı öne sürüldü.

Ashley Powys isimli bir kişinin dün akşam yerel saatle 20.00'da (TSİ 22.00) bir metro treninde tanık olduğu olaya ilişkin sosyal medyada yaptığı paylaşım geniş yankılandı.

Powys yaptığı paylaşımda, kendisiyle aynı vagonda seyahat eden 30 yaşlarındaki bir erkeğin, aynı vagondaki başörtülü genç bir kadına ırkçı ifadelerle sözlü saldırıda bulunduğunu iddia etti. 22 yaşındaki Powys, saldırganın genç kadına yönelik, "domuz", "terörist", "Paris saldırısının kurbanlarını bunun insanları yaptı" ifadelerini kullandığını aktardı.

Bu olaya ilişkin İngiliz Ulaşım Polisi'nden (BTP) yapılan açıklamada ise, "Sosyal medyada yer alan, pazartesi akşamı Victoria hattındaki bir metro treninde nefret suçu işlendiğine dair iddialardan haberdarız. Bu tür olayları çok ciddi ele alıyoruz. Olayla ilgili bilgi sahiplerine BTP ile iletişime geçmeleri çağrısında bulunuyoruz" denildi.

Üç olay da İngiliz basınında yer bulurken, dikkatler, ülke genelindeki Müslüman karşıtı olayların Paris'de geçen haftasonu yaşanan kanlı saldırıların ardından gerçekleşmiş olmasına çekildi.

NEFRET SUÇU

İngiltere ve Galler'de bir kişiyle fiziksel özrü, cinsiyeti, ırkı, dini, inancı veya cinsel tercihi nedeniyle dalga geçmek, o kişiyi aşağılamak ya da tacizde bulunmak nefret suçu kapsamına giriyor ve bu suçtan hapis cezası alabiliyor.

Birleşik Krallık'ta yaklaşık 3 milyon Müslüman yaşıyor. Bu sayının 2030 yılına kadar 5 buçuk milyona ulaşması ön görülüyor.