Yeni Akit, yine yaptı yapacağını. Gördüğümüz, okuduğumuz zaman "aynı meslekte olduğumuz için" utanç duyduğumuz bu manşetten belki de hiç sözetmemek lazımdı.

Ama böyle bir manşetin tarihe geçmesi, unutulmaması, gazetecilik mesleğini bu şekilde kullananların hatırlanması için de yazmamız, haberini yapmamız lazım.

Okurlarımız bizi affetsin, Yeni Akit'in bu utanç manşetini sayfalarımıza taşıdık.



KÜFÜRDEN MANŞET OLUR MU?

Yeni Akit'in bugün 9 sütuna attığı bu manşet çok konuşulacak. Daha dün Gazeteciler.com yazarı Levent Gültekin Akit'in habercilik yerine tirajı tercih ederek sığ söylem batağına saplandığını anlatıyordu:

"Akit gazetesinin meseleleri ele alırken kullandığı sığ dini söylem dindar kesimde de her zaman rahatsızlık yaratmıştır. Akit’in kavgacı, çatışmacı ve ötekileştirici tarzı, entelektüel kesimi de Akit gazetesine mesafeli olmaya sevk etti. Gazetenin bu üslubu gerilimli dönemlerde tiraj alsa da, genel olarak itibarsızlaşmayı beraberinde getirdi."

9 SÜTUNA YAYILAN KÜFÜR!

Bugün de Akit'in manşetinde gazete sayfalarını siyasi silah olarak kullanmak için atılmış bir manşet var. Sığ, hatta ahlak sınırlarını zorlayan bir manşet.

Eski bir Perinçekçi olan Halil Berktay'ın Taksim'de 1977'de yaşanan süreçte solcuları suçlamasını manşetine taşıyan Akit, Ergenekon sanığı Doğu Perinçek'in başında olduğu İşçi Partisi'nin kısaltmasını kendi meşrebince bir küfüre dönüştürmüş ve 9 sütüna yazmış.

İşin ilginç yanı "yanlış anlaşıldık" diyebilecekleri, manevra yapıp kaçabilecekleri bir yer de yok.

1977'DE O PARTİNİN ADI İP DEĞİLDİ

Çünkü 1977 yılında Perinçek'in başında olduğu ve şimdi solcuları suçlayan Halil Berktay'ın da içinde yer aldığı Maocu siyasetin ismi İşçi Partisi değil, Türkiye İşçi Köylü Partisi'ydi. Yayınladıkları dergiden ötürü Aydınlıkçılar diye anılırlardı. Partinin kısaltması da İP değil doğal olarak TİKP idi.

KÜFÜR DEĞİLSE SORU İŞARETİ NEREDE?

Diğer bir nokta da Akit'in "İP ne biliyordu!" diyerek bir soru cümlesine çevirilmiş gibi görünen o manşetin sonunda bir soru işareti yer almaması. Akit yazı işleri içinden geçen küfürü aynen manşetlerine taşırken soru işareti yerine bir ünlem atmışlar manşetin sonuna. Yani biz "ne biliyordu?" dedik, siz anlamadınız demeleri de mümkün değil.

Yazarımız Levent Gültekin Akit'in içinde olduğu süreci çarpıcı cümleler ile özetlemişti dün. Biz yine ona dönelim, onun sözlerine yer verelim:

SAYGINLIKLARI YOK, İTİBARLARI DA YOK TİRAJLARI DA

"Bugün içine düştükleri durumun sıkıntısını duyduklarına eminim. Gittikleri yolun yol olmadığının; kavgacılığın, ötekileştiriciliğin, koyu dini söylemin aslında yapmak istediklerine ne kadar zarar verdiğinin farkına vardılar.

Kimsenin işine yaramayacak bir durumdalar. Saygınlıkları yok. Bir gazetenin misyonundan uzak bir şekilde varlıklarını sürdürüyorlar.

Yolun sonuna doğru geldiler. İstedikleri itibar da yok tiraj da..."

GAZETECİLER.COM