İbrani takvimine göre Kislev ayının 25. günü başlayan, bir günlük yağın 8 gün "mucize" şekilde yanmasını hatırlamak için kutlanan ve "Işıklar Bayramı" olarak da bilinen Hanuka Bayramı için son mum dün gece yandı.

İbrani takvimine göre Kislev ayının 25'inci günü başlayan, bir günlük yağın 8 gün "mucize" şekilde yanmasını hatırlamak için kutlanan HanukaBayramı için son mum, dün gece yakıldı.

Musevi inancına sahip olanların, Selefkilere karşı ayaklanmalarının anısına 8 gün boyunca ve sayısı her gün bir adet artırılarak yakılan mumlarla kutlanan "Hanuka", bu niteliğiyle "Hag Ameorot/Işıklar Bayramı" adıyla da biliniyor.

İstanbul'da yaşayan Museviler de Hanuka Bayramı'nı kutluyor. Ortayköy Etz Ahayim Sinagogu'nda sabah duasının ardından, Hanuka Bayramı töreni için mumlar yakılırken, Zebur'un 30 numaralı bölümünden parça okundu.

- "9'uncu mum, bekçi mum"

Ortayköy Etz Ahayim Sinagogu Başhahamı Naftali Haleva, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, Hanuka Bayramı'nın tarihine ilişkin şu bilgileri verdi:

"Bayram, tarihsel olarak Helen, Yunan döneminden gelmektedir. Kral Antiochus, Yahudilerin dinsel ibadetlerini, Tevrat okumalarını yasaklıyor; maalesef Yahudiler zor bir durum içerisinde kalıyorlar. O dönem ilk defa bir kimlik mücadelesi yapılıyor; tarihte ilk yapılan bağımsızlık, özgürlük savaşı... Magna Carta bile ondan feyzalmıştır. Tarihte yapılan ilk kimlik mücadelesi, o dönemde gerçekleşiyor. Yahudi dini bütün insanlar bir araya gelerek, Helen kültürüne karşı savaşıyor ve bu zaferle sonuçlanıyor.

İlk iş olarak tapınağa geldiklerinde, kutsal mabedin içerisindeki 7 kollu şamdanın yanması için saf bir yağın bulunması gerekiyor. Savaşın hemen akabinde, maalesef Helenliler bütün yağları kendi amaçları, putperestlik amacı için kullanmışlardı. Mabedin içerisinde herşey yağma edilmişti ve küçük bir teneke içinde bulunan yağ, yalnızca bir gün yetebilirdi. Yeni bir yağın temini için o dönemlerde 8 günlük bir süreç gerekiyordu. Tanrının mucizesi, o bir gün yanması beklenen yağ, yeni bir yağ temin edilene kadar 8 gün boyunca yanmaya devam etti. Bu, bize ümidi öğretiyor; ümitsiz kalmamayı, tanrıya olan inancımızın sonsuz olması gerektiğini ifade ediyor."

Haleva, yağın 8 gün yanmasını hatırlamak için 8 gün boyunca Işıklar Bayramı'nda her gün birer tane mum artırarak, evlerinde mumlar yaktıklarını dile getirerek, "Sinagogumuzda da aynı şekilde sabah duasında, hangi güne aitse o günün mumlarını yakıyoruz. Bu akşam son mumları yakacağız, perşembe günü de sinagogun içerisinde bu mumları yakarak 8 günlük Işıklar Bayramı'nı kutlamış olacağız" dedi.

Hanuka Bayramı boyunca, mumlar yakılırken, Zebur'un 30 numaralı bölümünden parça okuduklarını aktaran Haleva, şamdanda 9 mum bulunmasının gerekçesini de şöyle açıkladı:

"Işıklar Bayramı'nda yakılan ışıklardan yararlanılmaz. Bu ışıklar mucizeyi, tanrının bu dünyada mucize yaratan bir yüce varlık olduğunu ifade ediyor. Onun için ışıklardan hiçbir şekilde istifade edemezsiniz. Şu anda mumlar var ancak eskiden yağlarla insanlar aydınlanırdı. Bu yağlar yakılırken kimsenin kişisel ihtiyaçları için bu yağlardan yararlanmaması gerekirdi. Bilgelerimiz bu yağlardan yararlanmama adına ekstradan bir bekçi mum koydular. Bu mum da tam ortadaki, 9'uncu mum; bize yararlanmamız için konulan ekstra mum."

- "Bir mum ışığı bütün karanlığı aydınlatmaya yeter"

Sabah duasına ve törene katılan Mordo Elnikave, bayramın çok güzel geçtiğini, sinagogda alışılagelmişin üzerinde bir cemaat bulunduğunu dile getirerek, "Rutin olarak buraya gelen 20-25 kişidir, şimdi 50 kişi vardı. Bütün açık sinagoglarda, bu bayram kutlanıyor" diye konuştu.

Elnikave, Ortayköy Etz Ahayim Sinagogu'na sürekli gelmesinin nedenini, "22 yıl önce evladım vefat etmişti. Onun adına buraya yardımlarda bulundum. O günden beri her gün hiç aksatmadan gelirim. Benim için oğlumla konuştuğum bir yerdir" şeklinde açıkladı.

Bayramla ilgili olarak da Elnikave, şu mesajı verdi:

"Işıkların bütün dünyaya ışık ve aydınlık getirmesini temenni ediyor; her zaman barışın ve huzurun olmasını, herkesin mutlu ve sağlıklı olmasını diliyorum."

Törene katılan Halver Gerşon da bir mum ışığının bütün karanlığı aydınlatmaya yettiğini söyleyerek, "Umarım yaktığımız kandiller amacına ulaşır. Dünyaya barış, huzur gelir" dedi.