Bahai Dini Haberleri

170 yıllık bir din Bahailik

170 yıllık bir din Bahailik
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Bahai Dini Haberleri Yorumlar : 0 Okunma : 6877 Beğen : 0

170 yıllık bir din Bahailik. Dünyanın her yanına yayılmış olan bu din’i bizde merak ettik ve Antakya’daki Bahaîlere ulaştık. Gayet sıcak bir karşılamanın ardından, gayet mütevazi bir şekilde döşenmiş, ilk bakışta huzur veren bir eve giriyoruz. Bizleri, Antakya Mahalli Mahfilinden Emekli Bankacı Nedim Oflazoğlu ve Fatma Akpınar ile Çekmece Mahfilinden Elvan Alkan karşılıyor. Henüz yeni tanıştığımız bu insanların samimi ve sempatik tavırları ile sohbetimizi alışılagelmiş röportajlardan daha farklı olarak eğlenceli olacağı kanısına varıyoruz.

Talebimize olumlu yanıt vererek bizleri evlerinin sıcak ortamında ağırlayan Antakya’daki Bahai toplumunun ileri gelenleri ile yaptığımız söyleşide; ‘Bahai’ lik üzerine konuştuk.

Söyleşimizde “Bahailik nedir?, Bahai inanışının ortaya çıkışı, yaşantıları, Türkiye’deki durumu, İbadet şekilleri, politikaya bakışları, sosyal yaşamda Bahailik ve dini ritüelleri konusunda bilgi almaya çalıştık.

Görüşlerine başvurduğumuz Fatma Akpınar, Elvan Alkan, Nedim Oflazoğlu sorularımıza cevap vermekten gayet memnun.

Nedim Oflazoğlu, Bahailik’in müstakil ve evrensel bir din olduğunu dile getirirken, Bahailik dininin İran’da ortaya çıktığını söylüyor. Bahai dini liderinin Hz Bahaullah olduğunu ancak Bahailik dinini müjdeleyenin Hz. Bab olduğunu ifade eden Oflazoğlu; ‘‘ Hz. Bab 1835 yılında Şiraz’da doğdu. Hz. Bab İnsanları bu dine 6 yıl süreyle hazırladı. İran’da yüzlerce insan öldürüldü öldürülenler arasında Hz. Bab ‘ta vardı.’’dedi.

Hz. Bahaullah’ın asıl adının Mirza Hüseyin Ali olduğunu ve babası Sarayda vezirken ölmesiyle, bu makamın Hz. Bahaullah’a teklif edildiğini ancak kabul etmediğini söyleyen Oflazoğlu:‘‘ Zamanını ezilenlere, hastalara ve fakirlere adamayı ve adalet davasını savunmayı istiyordu. Dini yaymaya başlayınca Tahranda zindana atıldı. Hz Bahaullah’ın Boynu zincire vurulmuştu ve bu zincir izleri yaşadığı süre boyunca boynundan gitmedi.’’ifadelerini kullandı.

Hz. Bahaullah’ın sürekli sürgün edildiğini belirten Oflazoğlu:‘‘ Bağdat’a sürülüyor ve 10 sene orada (1853-1863) kalıyor. Oradan da İstanbul’a sürülüyor. Halkı Etrafına toplaması Osmanlı ve İran hükümetini rahatsız ediyor. İstanbul’da da 4 buçuk ay kalıyor. 3. seferinde de Edirne’ye sürülüyor.’’ diye konuştu. Edirne’de Hz. Bahaullah’ın yaşadığı yerlerin Bahaîler için büyük önem taşıdığını ve Edirne’de bütün ülkelerin kral ve padişahlarına mektup yazıp Bahailik dinini açıkladığını söyleyen Oflazoğlu:‘‘ Büyük Britanya kraliçesi Kraliçe Victoria bu dini kabul ediyor ve ülkesinde yasaklamıyor” dedi. Bahailik Dinin prensiplerine de değinen Oflazoğlu:‘‘Bahailik Silahsızlanmayı emrediyor, Kadın- Erkek eşitliği, Saldırmazlık, Din ve Bilim uyumu, Bütün milletlerin bir arada olduğu ve eşit şekilde yönetildiği bir federasyon (İnsan Alemi Birliği) Taassupların terk edilmesini istiyor. Hz. Bahaullah bütün dünyanın sevilmesi gerektiğini ifade ediyor.’’diye konuştu. İnsanların şimdiki ulaşmak istedikleri yere ulaşmaları gerektiğini çok önceden Hz. Bahaullah’ın söylediğini ifade ederken, 1980’li yıllarda bütün dünya insanlarına, Hz. Bahaullah’ın 100 küsur yıl önceki çağrısını yineleyerek “Vaat edilen dünya barışı” çağrısını bir kitapçık şeklinde bütün dünya liderlerine ve daha alt gruplara ulaştırdıklarını söyleyen Oflazoğlu:‘‘ Bahaî dini bütün insanları tek çatı altında toplamaya çalışıyor. İnsanlar Hz. Bahaullah’ı görmek için İran’dan Edirne’ye yürüyerek gidiyordu. Sultan Abdülaziz’den ferman çıkarılarak Hz Bahaullah Akka’ya gönderildi.’’ifadelerini kullandı. 1892’de Hz. Bahaullah yazılı bir metinle kendisi öldükten sonra yerine Abdulbaha’nın geçmesini vasiyet ettiğini ve Hz. Bahaullah’ın 1921’de öldüğünü belirten Oflazoğlu:‘‘ Bizim için kutsal yerler Hz. Bahaullah ve Hz. Bab’ın makamlarının bulunduğu Akka ve Hayfa şehirler [Arzı Akdes] ’’dedi.

Kutsal kitaplarının Akdes olduğunu ve Hz. Bahaullah’ın koyduğu kuralların Cennet ve Cehennem için değil Benim Cemalimin hatırı için uyun dediğini aktaran Oflazoğlu:‘‘ Bahailik’in dininin katı kuraları yok. Hz. Bahaullahİstediğiniz gibi giyinebilirsiniz ancak cahillerin alay konusu olmayın diyor. Bahailik’in asıl amacı tüm ırkları birleştirmek. İnsanların gelişmesiyle dinde gelişir.’’ifadelerini kullandı. Bahailik öğretilerine göre uluslar arası bir federasyon oluşturulması gerektiğini söyleyen Oflazoğlu: ‘‘Seçilenkişilerin halk tarafından kabul görmesi gerekiyor. Her yıl 21 Nisan’da seçim yapılır ve en çok oy alan 9 kişi ruhani mahfil (üyesi) olur.’’ İfadelerini kullandı. 5 yılda bir Adalet evinin seçimlerinin yapıldığını ve gene 9 kişi seçildiğini aktaran Oflazoğlu Bahaîlikte Mezhepçilik var mı? Sorusuna ise şöyle cevap verdi:‘‘ Bırakılan öğretiler, Ahd ve Misak sayesinde kimse benlik Savaşına girmiyor. Bahailik dininde Mezhep yoktur. 170 yıllık Bahaîlilik dininde hiçbir mezhepleşme çabası olmadı.’’dedi. Cenaze namazı dışında Bahailik’te toplu namaz olmadığını ve 3 çeşit namazları olduğunu bunlarında; Uzun, Orta, Kısa namazlar olduğunu dile getirdi.

Bahaîler için Rızvan Bayramı önemli

21 Nisan 1863’te Hz. Bahaullah’ın peygamberliğini açıkladığı gün olan ve 21 Nisan-2 Mayıs tarihleri arasında Bahaîler tarafından kutlanan gün Bahaîler için ayrı bir önem taşıdığını söyleyen Oflazoğlu:‘‘ Hz. Bahaullah’ın peygamberliğini açıkladığı gün bu bizim için çok önemli.’’ifadelerini kullandı. Bahaî Derneği tarafından çalışkan öğrencilere burs verildiğini, yazın ve kışında okullar açtıklarını söyleyen Oflazoğlu:‘‘ Yaz ve kış aylarında Bahaî okulları açılıyor ama daha çok kış aylarında açılıyor. Yazın etkinlik ve aktivitelerin çok olması sebebiyle daha çok kış aylarında okul açılıyor.’’dedi. Dünyanın 114 şehrinde Bahaî konferansı yapılacağını, Türkiye’nin de bu ülkelerin içinde olduğunu ve Konferansın İstanbul’da yapılacağını söyleyen Oflazoğlu:‘‘ Gençleri güçlü hissettirmek ve kendilerini hizmet yoluna adayacağı bir bilinçlendirme konferansı olacak. Kendilerini geliştirecekler bütün gençleri bekliyoruz.’’ diye konuştu. Bütün Bahaîlerin konuştuğu ortak bir dil olmadığını, Bahaî ailelerin çocuklarına baskı yapmadıklarını, çocuklarının büyüdükten sonra dinini kendisinin seçtiğini belirten Oflazoğlu:‘‘Bahai dini herkese açık. Bahaîlerin nikâh sistemi resmi nikâh sisteminin aynısıdır. Her fert bu ülkede resmi nikâh kıydıktan sonra mahalli mahfile giderek evleneceğini bildirir. Nişanla Düğün arasında en fazla 95 gün olur bu süreyi geçmez. Evlilik için 6 kişinin rıza şarttır (2 namzet ve iki tarafın ebeveynleri).’’dedi. Oflazoğlu sözlerini Bahaîlerde boşanma neredeyse imkânsız diyerek noktaladı.

19 Gün Ziyafet Toplantıları

On Dokuz Gün Ziyafeti’nde meşveret, toplumun artan sosyal bilincinin yapıcı ifade bulması için bir alan yaratır. 19 Gün Ziyafeti Bahai Dininin idari düzeninin eşsiz bir özelliğidir. Toplum yaşamının ruhani, idari ve sosyal yönlerini bir araya getirir. Yetişkin ya da çocuk toplumdaki bütün bireylerin katılımına açık olan bu aylık toplantılar üç bölümden oluşur: Ruhani, İdari ve Sosyal. Ruhani bölümde dualar ve kutsal yazılar yüksek sesle okunur ve üzerinde tefekkür edilir. Ziyafet’in idari bölümünde uzak ve yakın Bahai toplumlarının aktivitelerinden haberdar olunur ve kendi toplumlarının meseleleri meşveret edilerek gelişimi üzerinde düşünülür. Toplumun üyeleri kılavuzluk yazılarını daha yakından öğrenirler ve ayrıca Mahalli Ruhani Mahfile önerilerde bulunma fırsatını elde eder. 19 Gün Ziyafetindeki bu meşveretler çok önemlidir çünkü her inanan birey bu vasıta ile dünya çapındaki Bahai toplumunun faaliyetlerine katılmış olur. Meşveretler her bireyin toplumun sesi olmasına olanak tanıyıp Ziyafet’i toplumun “tam temelinde bir demokrasi arenası” haline dönüştürür.

…Hizmet Aktiviteleri…

Herkese açık Çocuk Sınıfları

Herkese açık Yeni Gençlik Grupları

Herkese açık Çalışma Çemberleri

Herkese açık Dua Toplantıları

Çocuk Sınıfları

Bahai Çocuk Sınıflarının, diğer pek çok dinde yaygın olan fikir aşılama gibi olmadığını hatırlatmakta fayda var. Çocuklara Dinin temel inançları, öğretileri ve prensipleri konusunda bilgi verilmesine rağmen, asıl vurgu; düşünmeyi öğrenmek, derin düşünmek ve ilahi kanunları bireyin ve toplumun yaşamına uygulamak üzerinedir. Özellikle çocukluğun ilk yıllarında, ruhani vasıflar geliştirmeye ve ruhani bir varlığın gerekli sıfatlarını içine alan davranış, alışkanlık ve inançlara büyük önem verir. Temel yaklaşımları Hz. Bahaullah’ın aşağıdaki veciz sözüdür:

“İnsana kıymetli mücevherlerle dolu bir maden nazarı ile bakınız. Eğitimledir ki ona hazinelerini dışarı döktürür; eğitimledir ki insanlığı o mücevherlerden istifade ettirir.”

İÇERİK RESİMLERİ

Yeni Gençlik Grupları

12 ile 15 yaş arasındaki dönem, her bireyin yaşamındaki özel bir aşamayı temsil eder, nitekim bu dönemde birey, çocukluk yıllarını geride bırakırken, köklü değişimlere maruz kalır. Henüz tam anlamıyla gençlik aşamasına gelmemiş olan bu yaş aralığındaki bireylerden çoğu kez yeni gençler olarak söz edilir. Yeni Gençleri, onların ruhani ve zihinsel yeteneklerini artırmaya çalışan ve toplumlarının işlerine etkin olarak katılmaya hazırlayan geliştirici programlara dahil etmek, en önemli bir hizmet hareketidir.

“Yeni gençlerin ruhani açıdan güçlendirilmesi için programın hızla yaygınlaşması da, Bahai toplumunun kültürel gelişiminin bir başka ifadesidir. Küresel eğilimler bu yaş grubu için problemli, fırtınalı bir fiziksel ve duygusal değişimin sancıları içinde kaybolmuş, tepkisiz ve kendi kendini tüketmiş görüntüsü çizerken, Bahai toplumu kullandığı dille ve benimsediği yaklaşımlarla kesinlikle aksi yönde ilerlemekte ve bunların yerine yeni gençlerde, fedakârlık, keskin bir adalet duygusu, evreni öğrenme konusunda isteklilik ve daha iyi bir dünyanın kurulmasına katkıda bulunma arzusu görmektedir…” Gençlik evresinin bir hazırlık dönemi olduğu ve toplumsal yapının işleyişindeki değişim, büyük ölçüde gençlerin varisi oldukları dünya için yaptıkları hazırlığın nüfuz kuvvetine bağlıdır. Bireyde bilincin yükseltilmesi, iki zıt yönde gelişmeye müsaittir. Bunlardan biri Allah’ın iradesine teslim olup insanlığa fedakârca hizmete yol açarken, diğeri de kendi benliğinin ve tutkularının esiri olmaya götürür. İşte burada gençler, varisi olup emanet alacakları dünya için nasıl bir hazırlık yapmaları konusunda Hz. Bahaullah’ın bazı veciz sözleri onların esin kaynağıdır.

Mert Güzel



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi

Haberler