Gizemli Tarih

Ana Sayfa Gizli İlimler Gizemli Tarih Efsanevi Kraliçe Kleopatra'nın Fiziksel Özellikleri ve Kökeni

Efsanevi Kraliçe Kleopatra'nın Fiziksel Özellikleri ve Kökeni

Efsanevi Kraliçe Kleopatra'nın Fiziksel Özellikleri ve Kökeni
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Gizemli Tarih Yorumlar : 0 Okunma : 27596 Beğen : 0

Antik Mısır’ın efsanevi Kraliçesi Kleopatra’nın sanılanın aksine Yunan değil, Afrika kökenli olduğu öne sürüldü. Avusturya Bilimler Akademisi görevlisi Hilke Thuer, Efes’teki çalışmaları sırasında Kleopatra’nın kardeşi Prenses Arsinoe’nin mezarını bulduklarını belirtti. Mezardan çıkan kemiklerin, Arsinoe’nin Afrikalılara özgü bir iskelet yapısının olduğunu gösterdiğini ifade eden Thuer, “Ptolemais hanedanının bir üyesinin mezarını ve iskeletini bulmak bir arkeolog için eşşiz bir şey. Arsinoe’nin annesinin Afrikalı olduğunun ortaya çıkması gerçek bir şok. Bu bulgular, Kleopatra’nın ailesi ve kardeşiyle ilişkisine dair önemli ipuçları veriyor” dedi.

Dr. Thuer, mezara girdiğinde başı olmayan bir kadın iskeleti bulur. Kemiklerin yapısı genç bir kadına ait iskelet olduğunu gösterir. Dr. Thuer, Arsinoe’yi Efes’te buluşunu şöyle anlatıyor: “Şehrin en güzel yerinde tam ortada sekizgen görünümlü bir mezar vardı. Bu alışılmadık bir şeydi. Çünkü, asıl mezarlık şehrin dışındaydı. Kentin ortasına gömüldüğüne göre özel bir insan olmalı diye düşündüm. Mezarın, İskenderiye’deki Faros Feneri’ni anımsatarak sekizgen şeklinde olması aklıma Kleopatra’nın, Efes’e sürgüne gönderilen kız kardeşi Arsinoe’yi getirdi.” Kızkardeşinin Afrikalı çıkması o güne kadar Kleopatra’nın Yunan ve Makedonyalı olduğu bilgilerini alt üst etmiş. Ancak Dr. Thuer, iki kardeşin babalarının ayrı, Kleopatra’nın melez olabileceğini söylüyor.

Arkeolog Neil Oliver, Kleopatra, Julius Sezar ve Marcus Antonius’ün tarihin efsanevi figürleri olduğunu belirtti. Oliver, “Ama onları gerçek insanlar olarak karşısınızda görmek, sarsıcı bir şey. Laboratuvarda Kleopatra’nın öz kardeşinin kemiklerine dokundum. Onun Kleopatra’ya, belki Sezar ve Antonius’a dokunmuş olabileceğini düşününce tüylerim diken diken oldu. Tarihin bu dev figürleri bir anda ete kemiğe büründü” diye konuştu.

Kleopatra, Büyük İskender’in kurduğu şehir olan İskenderiye’de doğdu. Mısır’a 300 yıl boyunca egemen olan Ptolemaios Hanedanı’nın hükümdarları arasında Mısır diliyle konuşan tek kişi Kleopatra’ydı. Diğerleri, sarayda Yunanca konuşmayı tercih ederlerdi. Antik Mısır’ın 9 dil bilen kraliçesi VII. Kleopatra, kendinden önce gelen tüm Kleopatra’ları unutturdu ve bilinen tek Kleopatra olarak adını tarihe yazdırdı. Kleopatra’nın kendisini bir kobraya sokturarak intihar ettiği rivayet edilir. Öldüğünde ise 39 yaşındaydı. Kleopatra zayıflamış Mısır Krallığı’nın, Roma ittifakı olmadan kendi başına varlığını koruyamayacağını düşünüyordu. Amacı, Roma ile birlikte eski Mısır’ın, eski gücünü yeniden kazanmasını sağlamaktı. Babasının sürekli “asla Roma’ya karşı gelme” şeklindeki uyarılarını hiç unutmayan Kleopatra, iktidarın Roma olmadan elde edilemeyeceğini de kavramıştı.

Kleopatra’nın fiziksel özellikleri nasıldı?

Kısa boyluydu. Vücudunun çok güzel olduğu söylenemezdi, ancak hatları düzgündü. Gözleri ve teni açık renkteydi. Kleopatra’nın gerçek yüz yapısıyla ilgili en önemli belge ise, Berlin Müzesi’nde olan ve üzerinde Kleopatra’nın resmi bulunan madeni para. Üçgen bir yüz hattına, iri ve uzun bir burna, dar bir alna sahip. En tipik özelliği ise kalın ve etli alt dudağı. Etkileyici bir güzelliğe sahip olmadığı ancak kendisiyle konuşulduğu zaman karşısındaki insanı konuşmasıyla, ses tınısıyla ve zekasıyla hemen etkisi altına aldığını biliniyor. Kleopatra, Romalı ünlü tarihçi Plutarkhos’un belirttiği gibi “güzel olmaktan çok, zeki ve kültürlüydü. Sesi, istediği her titreşimi çıkarıp, istediği her dili kullanabildiği çok telli bir müzik aleti gibiydi”

Kız kardeş Arsinoe ise hem bir kadının dişiliğine hem de bir erkeğin cesaretine ve coşkusuna sahipti. Ablası Kleopatra’yı hiçbir zaman sevmeyen Arsinoe, zeki ve hassas bir kadındı. Tarihçiler onun vahşi bir kişiliğe sahip olduğunu yazıyor. Ablasına karşı giriştiği iç savaşta, silah kuşanıp askerlerinin önünde çatışmalara katılmaktan çekinmemişti. Arsinoe’nin amacı, Eski Mısır medeniyetini yeniden canlandırmak ve büyük bir imparatorluk kurmaktı. Arsinoe’ye bu düşünceyi aşılayan, lalası Ganimede’ydi. Eski bir Yukarı Mısırlı köle olan Ganimede, doğup büyüdüğü topraklar üzerinde Roma askerlerini görmeye dayanamıyordu. Arsinoe, ablasıyla ile giriştiği iktidar mücadelesini, Sezar’ın Kleopatra destek vermesi sebebiyle kaybetti. Bir esir gibi teşhir edildi ve Efes’teki Artemis Tapınağı’na sürgüne yollandı. Ancak burada da bir muhalefet cephesi oluşturmaya çalışması nedeniyle Antonius’un emriyle Artemis Tapınağı’nın basamaklarında öldürüldü.

İÇERİK RESİMLERİ



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi