Siyasal Tarih

Ana Sayfa Forum Tarih Siyasal Tarih Anarşistler Sosyalist midir ?

Anarşistler Sosyalist midir ?

  • Evrim KAYA
    Evrim KAYA
    dunyadinleri.com/evrim10588
    buradaydı
    Cinsiyet : Bayan
    Şehir : İstanbul
    Meslek : Öğrenci
    Giriş : 6
    İnandığınız Din : Agnostik
    İnançlı Birimisiniz? : İnançsızım
  • Yazan : Evrim KAYA Tarih : Kategori : Siyasal Tarih Cevaplar : 0 Okunma : 3123 Beğeniler : 0
    Anarşistler Sosyalist midir ?

    Evet. Anarşizmin tüm ana dalları hükmetme ve sömürüye dayanan kapitalizme karşı çıkar.

    Ben Tucker gibi bireyciler, Bakunin ve Proudhon gibi toplumsal anarşistler kendilerini "sosyalist" olarak tanımlarlar. "Sosyalist" kelimesi başlangıçta "bireylerin ürettiklerine sahip olma hakkını savunanlar" olarak tanımlandığı için de bu gayet normaldir . Bunu gerçekleştirmek için, sosyalistler üreticilerin, üretim araçlarını ve sürecini kontrol ettikleri toplumsal yapıyı arzularlar. Kapitalizmde, işçiler üretim sürecinde ne kendilerini yönetirler, ne de emekleriyle ürettikleri üzerinde herhangi bir kontrole sahiptirler. Bu durum, herkes için eşit özgürlük ile bağdaşmadığından anarşistler tarafından karşı çıkılır.

    Bu nedenle tüm anarşistler kapitalizm-karşıtı'dırlar. Örneğin, Liberalizm'den en çok etkilenen anarşist düşünürlerden Ben Tucker kapitalisti, "tefeci, faiz,rant ve kârla yaşayan" olmakla suçlar. Tucker'a göre, kapitalist olmayan, anarşist serbest-piyasa toplumunda, kapitalistlere gereksinim olmayacaktır, çünkü "emek... doğal ücretini garanti altına alacaktır, yani tüm ürettiğini". Böyle bir ekonomi, karşılıklı bankacılık; ve koperatifler, zanaatçılar ve köylüler arasında ürünlerin serbestçe değiştirildiği bir sisteme dayanacaktır. En aşırı egoist olan Max Stirner bile, kapitalist toplumu ve onun özel mülkiyet, rekabet, işbölümü gibi giderek kutsallaştırılan "hortlaklarını" devamlı eleştirmekten geri durmaz.

    Sonuç olarak, anarşistler kendilerini sosyalist olarak tanımlarlar, ama belli bir formunda -hürriyetçi sosyalist. Bireysel anarşist olan Joseph A. Labadie'nin (hem Tucker hem de Bakunin'i çağrıştıran bir şekilde) ortaya koyduğu gibi:

    "Anarşizmin sosyalizm olmadığı söylenir. Bu bir hatadır. Anarşizm gönüllü Sosyalizm'dir. İki çeşit sosyalizm mevcuttur, şeytani ve anarşist, otoriter ve hürriyetçi, devlet ve özgür. Aslında, şu ya da bu şekilde, toplumsal iyileşmeyi amaçlayan herhangi bir öneri dışsal isteklerin güçlerinin ve bireyler üzerindeki zor kullanımının artması ya da azalması olarak ifade edilebilir. Eğer artıyorlarsa şeytanidirler, eğer azalıyorlarsa anarşisttirler." .

    Toplumsal ve bireysel anarşistler pek çok konu üzerinde uyuşmazlıklara sahip olsalar da -- örneğin, serbest piyasanın özgürlüğü azamileştirmenin en iyi yolu olup olmadığı--, kapitalizme karşı çıkılması ve anarşist toplumun, tanımsal olarak ücret değil, bağlantılı emek (associated labour) üzerine dayanması gerektiği konusunda hem fikirdirler. Sadece bağlantılı emek, çalışma saatleri boyunca "dışsal isteklerin güçlerini ve birey üzerinde baskı oluşturulmasını azaltabilir" , ve bunu yapanların işi kendilerinin idare etmesi fikirleri gerçek sosyalizmin temel idealleridir. Ama, kelimelerin anlamları zamanla değişir. Bugün, sosyalizm kavramı, tüm anarşistlerin özgürlüğün ve asıl sosyalist ideallerin reddi anlamına gelmesi nedeni ile karşı çıktıkları devlet sosyalizmi ile eş anlamlı hale gelmiştir. Tüm anarşistler Noam Chomsky'nin bu konu üzerine açıklamasını onaylayacaklardır:

    "Eğer sol 'Bolşevizm'i de içerecek şekilde anlaşılıyorsa, ben kendimi tamamı ile sol'dan ayrı tutarım. Lenin sosyalizmin en büyük düşmanlarından birisiydi"

    Anarşizm aslında Marksizm, sosyal demokrasi ve Leninizm'in fikirlerine sürekli karşı durarak gelişmiştir. Lenin'in iktidara gelmesinden çok daha önce, Bakunin; Marx'ın devlet-sosyalist fikirlerinin gerçekleşmesi halinde oluşacak "despot hükümetlerin en kötüsünün" kurulması, yani "Kızıl Bürokrasi", tehlikesine dikkat çekmişti.

    Diğer yandan, sosyalist ve anarşistler bazı Marksistlerle bazı ortak fikirleri taşırlar (Leninistlerle olmasa da). Bakunin ve Tucker da, Marx'ın kapitalist toplum analizini ve emek-değer teorisini kabul ederler. Aslında Marx, Max Stirner'in -Marx'ın kendi ifadesi ile- bayağı komünizm ve devlet sosyalizmi olgularını eleştirdiği, The Ego and Its Own (Bir ve Kendisi) kitabından oldukça etkilenmiştir. Yine aynı zamanda, Marksist harekette toplumsal anarşistlere yakın duran unsurlar da vardır (özellikle toplumsal anarşizm'in anarko-sendikalist görüşlerine yakın olan -- örneğin, Lenin'e oldukça mesafeli duran Anton Pannekoek, Rosa Luxembourg, Paul Mattick gibi isimler). Karl Korsh ve diğer bazıları da İspanya'daki anarşist devrimden sempati ile söz ederler. Marx'tan Lenin'e devamlılık gösteren pek çok unsurlar olduğu gibi; Lenin ve Bolşevizm'i acımasızca eleştiren ve anarşistlerin eşitlerin özgür birlikteliği hedefine oldukça yakın olan hürriyetçi Marksistler de Marx ile devamlılık içindedirler.

    Sonuç olarak, anarşizm temel olarak, yaygın olarak kullanılan devlet-sosyalizm'ine karşı olan bir sosyalizm biçimidir. Daniel Guerin'in Anarchism adlı kitabında dikkat çektiği gibi, "Anarşizm aslında sosyalizmin eşanlamlısıdır. Anarşistler, insanın insan tarafından sömürüsünü yoketmeyi amaçlayan sosyalistlerdir". "Merkezi planlama" yerine, anarşistler özgür birlikleri savunurlar ve devlet kapitalizmi olması nedeni ile "devlet" sosyalizmini reddederler.

    İmza

    Otoritenin tüm uygulamaları alçaltıcıdır ve otoriteye her boyun eğiş, aşağılanmadır. (Bakunin)