Arif Hocam;

Yazdıklarınızı takip ediyorum. teoloji konusunda fazla bilgim olmadığından yorum yapmaktansa öğrenmeyi tercih ediyorum. ama bu yazınıza yorum yapmadan geçemeyecem. Hristiyan papazlar dünyayı yaşamı insan psikolojisini tahlil eder. Bizim hocalarda müftü yardımcısıda olsa iki karılş sakallı sağdan soldan duyduğu bilgilerle yetinir. Bu adamlar gibi imamlar çok hocam. Bunlar fikirden korkar solada tükürür sağada tükürür. 2 milyar kişinin kutsal kitap kabul edip okuduğu dünyanın en çok satan kitabı olan incili bile elllerie alıp okumadan değiştirildi derler. İnsan bir merak eder ya en azından bu kafirler neye inanıyor derde okur incili. Hoş kuranın ilk ayetide oku demesine rağmez. Okumazlar.

Eşinizle mutluluklar. İnsanlar birbirlerinin inancına saygı duyduktan sonra. Gerisi kolay.

Selametle.

İnsanın niteliği değiştikçe bir iönceki sürekli kıyaslama yapar ve bu da kendisini hala eski halden kurtaradığının bir göstergesidir. hristiyan olmanız sizin tercihiniz ancak sizin öğretinize göre İsa bir insanı kınamaktan da çok uzaktı. fakat siz İslamla bağdaştırdığınız ancak nefsinizdfen gelen kötü alışkanlıkları hristiyanlıktada bırakmamışsınız. Hem İslamın cahi olduğunuz çok net çünkü terbiyesizlik yapıyorsunuz. 'Şerif' takısı getirmek Peygambere (sav) ait bir hususu niteliyor olmak demektir. İslam şahıslara bakmaz. günahkarın değil günahın karşısındadır. Tekrar hidayet dileklerimle

İnsanın niteliği değiştikçe bir iönceki sürekli kıyaslama yapar ve bu da kendisini hala eski halden kurtaradığının bir göstergesidir.

Bak hele sen!...
İki satır yazıyı doğru dürüst yazamamışsın ama;
Hiç tanımadığın, bilmediğin hâlde, hakkımda psikolojik tahlillere cür'et edebilmişsin.
Dur bakalım; bu tip vak'alar için ne denirdi ?
Bir düşüneyim.
Ha; tamam, tamam şimdi hatırladım.

Câhil cesareti...

Bu "Müthiş"(!) tesbitinizin benimle ilgisi nedir ?
Bu başlıkta yaptığım bir mukâyese yok ki.
O mukâyeseyi sen farkında olmadan bilinç altında yapmışsın.
Ortaya çıkan hazımsızlığın da, bana "terbiyesiz" diye saldırmana yol açmış.

Görünen köy kılavuz istemez değil mi ?

Sizin inancınızdan bir ilâhiyatçı'nın çirkin davranışı yazdım.
Bir 'âlim'e yakışmayacak düzeydeki bu tavır zoruna gitmedi de,
'balgam' ile 'şerif' kelimelerinin yan yana gelmesi mi seni bu derece üzdü ?

Ne garip "hassasiyet"(!)lerin var ?

...Hem İslamın cahi olduğunuz çok net çünkü terbiyesizlik yapıyorsunuz. 'Şerif' takısı getirmek Peygambere (sav) ait bir hususu niteliyor olmak demektir. ..

Gaita-i Şerif nedir ?
Acabâ okumuşluğun/duymuşluğun var mıdır ?
Bu kelimenin İslâmi literatürde yeri nedir ?
Dışkıya "Şerif"i yakıştıran müslümanları es geçip; benim bir "ironi/kara mizah" olarak yazdığım "Balgam-ı şerif" sözüne mi takıldın ?
Gerçekten bunu anlayamayacak derecede câhil misin ?
Yoksa geyik muhabbeti yapmaya mı geldin ?

Okuduğun iki satır yazıyı anlayamazken; bana "terbiyesizlik" isnâd etmen de ayrı bir komedi.

...İslam şahıslara bakmaz. günahkarın değil günahın karşısındadır...

Deme Ya Hu!...
Buna inandığın için mi, yazdıklarım yerine şahsımı hedef alıp çirkefleştin ?

Hamza'nın katili Vahşi, Ciğerini dişleriyle çiğneyecek kadar öfkeden kudurmuş Hind, Ammar bin Yasir'in anasını edep mahallinden okla vurup öldürenler affedildiler ama;
Şiir yazarak Muhammed'i eleştirdikleri gerekçesiyle 120 yaşındaki Ebu Afak,
Beş çocuk annesi Esma binti Mervan katledildiler.
Demek ki bunların suçu/günahı kâtillerden daha çoktu.

Mekkede Ay'ın yarılmasını es geçip,(Böyle bir şey olduysa tabii)
Muhammed'in kılıcını görünce din değiştirenleri " onlar müslüman oldu" diye göstermeye çabalama.
Kılıçla "hizâ"ya gelen, eline fırsat geçtiğinde, aynı yöntemle hizaya getirir.
Muaviye'nin daha sonra İslam dünyasında neler yaptığını umarım biliyorsundur.

Kur'an, bir ilâhi prensipler manzumesi değil, kurallar kitabıdır.
Baştan sona, "Helâl-Haram" muhabbeti, Cennet rüşveti ve Cehennem tehditleriyle doludur.
Sürekli insanın zaaf, beklenti ve korkularını kaşır.
Gerçek ve tek olan Rab'bin, insanlardan iman devşirmek için bu tip strateji ve taktiklere ihtiyacı olabilir mi ?

Prensip ile kural arasındaki farkı bilemeyenler, bana "akıl" öğretmeye kalkmasın

İsa bir insanı kınamaktan da çok uzaktı.

Kur'anda anlatılan "Hz. İsâ" figürü ile, İncil'in anlattığı MESİH farklı kişiler.
Yahudi âlimleri 'Sen gerçek ve iyi bir öğretmen isen, neden günahkârlar ile geziyorsun ?' diye sorunca, O;

‹‹Sağlamların değil, hastaların hekime ihtiyacı var. Ben doğru kişileri değil, günahkârları çağırmaya geldim.›› Markos: 2/17 buyurmuştur.

MESİH günahkarlara karşı son derece anlayışla davranmıştır.
Bir "suçlu" yu kazanmak isteyen, onun suçunu sürekli başa kakarak bunu sağlayamaz.

Herkes günahkâr olabilir.
Fakat her günahkâr, bir diğerinin aynısı değildir.
Ne hikmetse, Mekke'nin (ulu) Rab'bi insanların bilgi durumuna, psikolojilerine, inanç samimiyetlerine bakmaksızın, kendisine inanmayan herkesi aynı kefeye koyup aşağılar, hakâret eder.

Pislikler
Aşağılık maymunlar.
Üzerlerine elbise giydirilmiş kütükler.
Cehennem odunları.
Onların durumu köpeğin durumu gibidir.
Onlar hayvanlar gibidir.
Sırtında kitap taşıyan eşek gibidir
Onların durumu şeytanın durumu gibidir
Allah onları kahretsin.
vs, vs...

Kendini beğenmiş ve riyâkâr insanlar aslâ iflâh olmazlar.
MESİH en ağır sözleri de bu tiplere karşı sarfetmiştir.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma.
Aç İncil'i oku.
Hattâ o tatlı canını sıkıntıya sokmayasın diye sana tam adresi de vereyim.

Mata İncil'i bölüm 23.

Muhammed'in tebliğ esnasında neden hep "hatırlı kişiler"in etrafında dolaşıverdiğini düşündün mü hiç ?
Abdullah ibn-i mektum ve Abese suresi sana bir şey hatırlatıyor mu ?
Ya da 100 deve rüşvet mukabilinde "müslüman" yapılan Hevazin kâbilesi reisi Mâlik bin Avf ?

Benim ömrüm İslâmı inceleme araştırma ile geçti.
Sağdan soldan duyduğun ezberinle bana ahkâm kesme...

...Tekrar hidayet dileklerimle...

Hidâyet; samimi niyetle arayarak, çaba sarfederek, uğraşarak ve hattâ ömür tüketerek bulunur.
Kültürel mîrasla bulunmaz.
Hele bir başkasının dilemesiyle hiç olmaz.

Olsaydı, Muhammed dualarıyla amcası Ebû Tâlib'i ölmeden önce müsülüman yapardı.
Ezberinizi tekrarlamayın.
Ben ezberi bırakalı yıllar oldu

Senin "Hidâyet" zannederek övündüğün şey; içine doğduğun toplumun sana biçmiş olduğu kültür kimliğidir.

Attığın iftiralara verecek cevabım yok çünkü olmamış birşeyle alakalı açıklama yapmak İslam şiarı değildir. Şahsıma yaptığın hakaretleri sana hristiyan öğretileri öğretmiş olamaz, nefsin şeytanın esiri olmuşken sana bu durumda kızamam. Doktor hastasına niye kzıdın diyemez. Lakin Kur'ana attığın iftiralar öylesine komikki;

Bildiğini iddia eden biri olduğun için ayrıtıya girmeyi lüzumsuz görüyorum. Kur'an-ı Hakim muharref olan Tevrat ve İncil gibi sırf hikayeler manzumlar kitabı değildir. İnsanın ana rahmine düşüşünden (Alak Suresi) galaksi hareketlerine (Yasin Suresi) demirin (Hadis Suresi) dünyadan değil farklı gezegenlerden dünyaya patlama neticesi indirilidiği vb bir sürü ilme dair örneğin verileceği ilahi bir kitaptır.

Neyseki Hz.İsa (as) size göre ve bize görede senin kadar yargılayıcı değildi hele ukala hiç değildi.

eğer şu an İslami esaslara göre yönetilen bir durumda olsaydık daha az vergi verip daha çok hizmet alacağını söylememede gerek yok hazret. Rüşvet dediğin vergi sistemi de tarihte hangi medeniyetlerde başlamış onuda hatırlatmama hiç gerek yok zaten arif birisiniz.

İnsan kendi konumunun hakkını vermezse haycvanlardan daha aşağı olur. buna dininiz inanmıyor olsaydı ortaçağda yakılan kadınlar sanırım olmazdı.

Yanılmıyorsam sizdede bir cehennem cennet inancı var ve bizce bu sizinle aynı inandığımı Rabbi huysuz arsız yapmıyor.

Rububiyet sıfatının bırakın sizi müslümanların dahi tam öğrenmesi İmamı Rabbaniye göre mümkün değil. Çünkü o Rububiyet sıfatıyla alakalı bir kaç şey söylesem beni küfre girmiş zannedersiniz diyor.

Baız şeyleri sırf arif olduğunuz için sizin anlayacağınız mahiyette yazdım. Bizim karadenizde lafın tamamı deliye söylenir diye bir laf var

Paraf: Hz.Peygamber sav Efendimiz sadece tebliğ vazifesini anlatmakla yükümlüydü yani bir insandı dolayısıyla Yalnız allaha mahsus olan Kalbi evirip çevirme yani hidayet etme işini yapamazdı. Yani biz Hz. Muhammedin sadece insan olduğuna inandığımız içöin ona istesekte sizin gibi hidayet etme gibi tanrısal bir vasıf olan Tanrının oğlu, yarı tanrı gibi bir sıfat veremeyiz. Aramızdaki fark zaten bu. Sizin öğretilerinize göre zaten Hz.Peygamberin doğru olmaması icap eder.

Attığın iftiralara verecek cevabım yok çünkü olmamış birşeyle alakalı açıklama yapmak İslam şiarı değildir. Şahsıma yaptığın hakaretleri sana hristiyan öğretileri öğretmiş olamaz, nefsin şeytanın esiri olmuşken sana bu durumda kızamam. Doktor hastasına niye kzıdın diyemez. Lakin Kur'ana attığın iftiralar öylesine komikki;

İftirâ attıysam, senin için bulunmaz nimet olmalı değil miydi ?
Neden satır satır alıntılayıp cevap vermiyorsun da,
Afâki höykünmelerle - İslâmın şiarı vs.- diyerek, lâf-ı güzaf ile mugâlâta ediyorsun ?

Bak ben senin mesajının her cümlesine cevap verdim.
Hem de cevap vermeye değecek tek bilgi kırınıtısı yokken.
Asla iftira atmadım; atmam.
Ne yazarsam; İslâmi kaynaklarını da veririm.

İki satır yazıyı alt alta yazmaktan aciz vatandaş, kendisini "doktor" beni de 'hasta' ilân edivermiş.
Akıl ve ruh sağlığı merkezlerine tedâvi olmaya gelenler arasında bu tip vakalar sıkça görülse de,
Bu forumda ilk defâ rastlıyorum.

Bildiğini iddia eden biri olduğun için ayrıtıya girmeyi lüzumsuz görüyorum. Kur'an-ı Hakim muharref olan Tevrat ve İncil gibi sırf hikayeler manzumlar kitabı değildir. İnsanın ana rahmine düşüşünden (Alak Suresi) galaksi hareketlerine (Yasin Suresi) demirin (Hadis Suresi) dünyadan değil farklı gezegenlerden dünyaya patlama neticesi indirilidiği vb bir sürü ilme dair örneğin verileceği ilahi bir kitaptır.

Ayrıntıya girmek, bilgi ister, birikim ister.
Herkesin kârı değildir.
Bu tip ucuz manevralarla kimi kandıracaksın ?
Şuna "verecek cevap bulamadım" desene.

eğer şu an İslami esaslara göre yönetilen bir durumda olsaydık daha az vergi verip daha çok hizmet alacağını söylememede gerek yok hazret. Rüşvet dediğin vergi sistemi de tarihte hangi medeniyetlerde başlamış onuda hatırlatmama hiç gerek yok zaten arif birisiniz.

Tabi tabi.
Muhammed de aynen senin gibi düşünmekteydi.

13- (2167) Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdülaziz (yâni Derâverdi), Süheyl'den, o da babasından, ö da Ebû Hüreyre'den naklen rivayet etti ki, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem;

«Yahudilerle Hıristiyanlara evvelâ siz selâm vermeyin Onlardan birine bir yolda rastlarsanız, onu yolun dar yerine sıkıştırın.» buyurmuşlar.

Sahih-i Müslim: Selâm; 4- Kitap Ehli Olanlara Evvela Müslümanın Selam Vermesinin Yasaklanması ve Onların Selamının Nasıl Alınacağı Babı

Bir de Kur'andan örnek getirelim de "Hanif"ler alınmasın.

"Kitap verilenlerden, Allah'a, ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın." Tevbe: 29

Görüyorsun değil mi, "İslâm'ın şiarı"nı ?

İnsan kendi konumunun hakkını vermezse haycvanlardan daha aşağı olur. buna dininiz inanmıyor olsaydı ortaçağda yakılan kadınlar sanırım olmazdı.

İçine doğduğun toplumun sana biçtiği kültür kimliğini "iman" zannedip biat eden sen, kendini "insan" yerine koyarken;
Ömrünün otuz yılını İslami ilimleri araştırıp öğrenmeye,
Geri kalan son beş yılı da Kitâb-ı Mukaddes'i incelemeye adayan ben, "Hayvandan aşağı" oluyorum öyle mi ?

"İnsanlık" anlayışın da akıllara sezâ...

Sen bu inceden göndermelerle kendi konumunu nereye koyuyorsun ?
Ben hiç olmazsa ne yazarsam mertçe, açıktan yazıyorum.
Üstelik daha sana hiç hakaret etmedim.
İnancına da.
Ama bu hakâretâmiz davranışların için sana gücenmiyorum.
İnandığın Allah da aynı dili kullanıyor.

Rububiyet sıfatının bırakın sizi müslümanların dahi tam öğrenmesi İmamı Rabbaniye göre mümkün değil. Çünkü o Rububiyet sıfatıyla alakalı bir kaç şey söylesem beni küfre girmiş zannedersiniz diyor.

Baız şeyleri sırf arif olduğunuz için sizin anlayacağınız mahiyette yazdım. Bizim karadenizde lafın tamamı deliye söylenir diye bir laf var

Sen hiç bir şey yazmadın.
Bol bol şahsıma ve inancıma hakaretten maadâ.
Bir de ariflikten söz ediyorsun.
E, ne diyelim muhterem.
Efendin Hazret-i Müftü balgam atarken, sen de kin kusuyorsun.

Yakışır!...