Tarihte birçok bilgeye onları onere edebilmek için takipçilerinin dile getirdiği söylem...İsa ve lao tzu ya olduğu gibi...
Ama insanlar bu ezoterik söylemi yanlış anlıyor...
Hiç babasız doğum olurmu
Olur elbet , ama bu ilk doğum değildir ,İnsan hala doğuyor ,ana karnından çıkınca doğuşu bittimi acaba. Bu sefer dünya rahmin de şekilleniyor. Yaratma bitmiyor ,doğum devam ediyor.
Babasız doğum olur elbet ,evreni anne bilirsek...Hermes ve lao tzu nun dediği gibi ben evrenin göğüslerinden emziriliyorum ,doğdum bambaşka bir halde...
Hatta hiç doğum olmaz kendimizi evren bilirsek....
O vakit başlangıç ve son birdir...
Bir nefes çektiğinde ciğerlerine , Tadını alabiliyorsan Hayatın Varsın. Verdiğinde nefsi sahibine Artık Hayatsın.(Arayış)
Reankarnasyon ne hinduizmin nede budizmin temelinde mevcut değil daha sonradan anlatılmak istenenini anlamayan kişilerce böyle algılanmıştır.
Hayat sürekli değişim içinde kendini varkılıyor ,tüm tarih insanlığın tarihidir ,geçmişidir ,tecrübesidir. Tarihi kendi doğumuyla başlatanlar bir başlangıç noktası koyuyorlar. Oysaki insanın tarihinin başlangıcı ve sonu yoktur. Evrensel bakış açısına sahip kişiler tüm yaratılışın&yaşamlarının doğumlarla başlayıp bitmediğini bilir ,yaşayan tek gerçeklik var oluşun kendisidir. Evrensel algıya sahip kişi kendine ne bir başlangıç nede bir son koyar.
Kendini keşfeden kişinin bildiği budur ,kendi iki kolu ve bacakları olan bir kalıba sokulmuş beşer değildir ,kendisi evrendir.
Bu sebeple hem herşeydir ,hemde hiç bir şey..
Yaşayan şekilden şekile giren...
Farkındalık gösteremeyenler ,algıladıkları oranda yaşar, hayattan ayrı bir benlikleri olduğunu zannederek...
Bir nefes çektiğinde ciğerlerine , Tadını alabiliyorsan Hayatın Varsın. Verdiğinde nefsi sahibine Artık Hayatsın.(Arayış)
Benim hatırladığım ve incelediğim kadarıyla brahmanizmin&hinduizmin özündede (ilk kitaplarında yok fırat bu konuya daha hakim) reenkarnasyon yok...
Biz ne düşünüyoruz , bırakalım öncekileri biz ne gözlemliyoruz..Yoksa bizlerin gözleri yok mu ? Yada akleden akılları.
Bence (gözlemlerime ve çıkarımlarıma göre) bu hayattan başka bir hayat yok. Örneğin bazı dinsel oluşumlara göre öldükten sonra dirilmekten bahsedilir ,örnek olarakta otların yeniden bitmesi örnek verilir ,ancak biten ot aynı ot değildir. Bambaşka bir ottur. Yani getirilen delil kendini red eder.
Ancak kişi bu alemde kendini keşfederek yeniden doğa bilir. Bambaşka bir benle evrenselleşerek...Bizleşerek yeni bir ben ortaya koyabilir...
Bir nefes çektiğinde ciğerlerine , Tadını alabiliyorsan Hayatın Varsın. Verdiğinde nefsi sahibine Artık Hayatsın.(Arayış)
Evrensel insan diğer insanlardan farklıdır ,evreninin gözüyle görür...
Doğru ve yanlışı bilir ,ötesine geçer ama dayatmaz ,evren gibi...Kültürleri bilir her kültür kendi kültürüdür ,dilleri bilir bu benim şu onların diye ayırmaz kendi dili bilir ,tarihi bilir ,insanlık tarihini hangi milletin olursa olsun kendi tarihi bilir.
Bu sebeple evrensel insan hayattır ,hayat O nunla yürür...
Bir nefes çektiğinde ciğerlerine , Tadını alabiliyorsan Hayatın Varsın. Verdiğinde nefsi sahibine Artık Hayatsın.(Arayış)