Dünya

Ana Sayfa Forum Gündem Dünya Occupy İşgal Hareketine Anarşist Eleştiri

Occupy İşgal Hareketine Anarşist Eleştiri

  • Evrim KAYA
    Evrim KAYA
    dunyadinleri.com/evrim10588
    buradaydı
    Cinsiyet : Bayan
    Şehir : İstanbul
    Meslek : Öğrenci
    Giriş : 6
    İnandığınız Din : Agnostik
    İnançlı Birimisiniz? : İnançsızım
  • Yazan : Evrim KAYA Tarih : Kategori : Dünya Cevaplar : 1 Okunma : 3017 Beğeniler : 0
    Occupy İşgal Hareketine Anarşist Eleştiri

    Biz %1’iz

    Sizi gördük. Sizi duyduk. Şimdi her yerdesiniz. Kim olduğunuzu biliyoruz. Kapitalizmin
    yarattığı olumsuzlukların artmasına ve devletin görevini suistimal etmesine karşı protestolardüzenleyen %99’sunuz. Seçim reformları, toplumsal alternatifler, ekonomik yardımlar, siyasi önlemler talep eden %99’sunuz. Geleceğinizi kaybetmekten, şu ana kadar yaşadığınız gibi ( bir iş, bir ücret, ev için kredi, emekli maaşı alamamaktan) yaşayamamaktan dertli %99’sunuz. En azından bu kadarcık bir hayat… En fazlasından iyi bir kariyer… İstediğiniz şey bu. Krizin faturasını ödemek istemiyorsunuz. İstediğiniz her şey eskiden olduğu gibi yaşamaya devam etmek. Günbegün
    hayatınızın ve duygularınızın anlamını boşaltan ekranı kimsenin kapatmamasını istiyorsunuz. Ve bütün bunların hepsini hükümetlerden ve bankalardan istiyorsunuz. Çünkü demokrasi: iktidar için değil herkesin iyiliği için uğraşan egemenler ve kar ile değil toplumun mutluluğu ile ilgilenen banka sahipleri demektir. Aynı peri masallarında, filmlerde olduğu gibi…

    Mutlu bir son beklemek, işleri bir yere vardırmakta son derece yavaş. Sizin bu hayalperest boyun eğişlerinizi paylaşmayan kimseye tahammülünüz yok. Madrid’ten Atina’ya, Roma’dan Portland’a ; devletler ve şirketler gibi kurumlarda özgürlük aranmayacağını bilen, dahası baskının ve sefaletin kaynağının bu kurumlar olduğunu söyleyen öfkeli insanları hemen durdurmakta ve kınamakta çok hızlısınız. Öfkeyi filmlerde yaşanabilir bir şey olarak algılıyorsunuz. Maskeniz düştü; itaat etmeyi,
    boyun eğmeyi talep ediyorsunuz. Öfkeli bir toplumla karşılaştığınızda sivil, düzenli ve eğitimli protestolarınızın içi boşalıyor. Protestolarınızın etkisi sizin kadar olacak; dizlerinizin üstünde ne kadar etki edersiniz.

    Şimdi sizin bu kadar çok nefret ettiğiniz %1’in kim olduğunu biliyoruz. Yazdıklarınızla, hizmet siparişlerinizle, polis muhbirlerinizle herkese gerçek düşmanınızın kim olduğunu gösterdiniz. Bunun saygılarınızı her fırsatta gösterdiğiniz yönetici sınıf olmadığı kesin. Düşmanınız biziz. Düşmanınız, devleti savunmayan ya da iyi yönde değişeceğini düşünmeyen biziz. Düşmanınız, koruması gereken bir piyasası olmayan biziz.Düşmanınız, herhangi bir otoriteyi kabul etmeyen biziz. Düşmanınız
    yaşamları banka hesaplarına indirgenemeyecek biziz. Düşmanınız, krizin şimdi piyasalarda var olan spekülasyonlarla ve yanlış ekonomik politikalarla ya da parlamentoda oturanların kapasitesizliği
    ile başlamadığını gören biziz. Düşmanınız, bu sistem içinde her günün risk içinde ve kendimizi fark etmeden geçtiğinin farkında olan biziz.

    Sizin %99’unuzun talep ettiği hiçbir şeyi istemiyoruz. Kapitalizmi yumuşatma, devleti doğrultm taleplerinizle; İktidarı ve ayrıcalıkları sadece kredi kartına indirgeyen politik algılarınızla; izci kamplarını hatırlatan şehirde çadır kurma eylemlerinizle; karşısında olduğunuz şeyi belirleyişteki anlaşılmazlığınızla; siyasetçileri, fabrikatörleri, güvenlik güçlerini eylemlerinize davet için açtığınız kollarınızla; artık giderek zayıflayıp statüko içinde donuklaşan eylemlerinizle sizin reformlarınızı,
    işbirlikçiliğinizi, yabancılaşmış emeğinizi, sosyal demokrat taleplerinizi reddediyoruz.

    Yakındığımız sefaletin gerçek nedenini biliyoruz; iktidar, para kültü, ve varlığını devam ettirdikleri
    itaat. Bu nedenler, kendimizi her geçen gün yabancı hissettiğimiz toplum içindeki ilişkilerimizdek hareketlerimizle ilişkilerimizle, insanın günlük yaşantısında kendini gerçekliyor. Bu nedenler reddedilmeli, yok edilmeli. Buna karşı sahip olduğumuz en büyük güç mücadelelerimizdir. Modern yaşamlarımızın %99’unda kendi hayatımızmış gibi yaşamıyoruz. Ufak bir ekmek parçasına yalvarmak için sıraya giriyoruz. Siz problemin parçası olan %99’unuzu savunmaya devam edin. Bürokratların
    ve polislerin gölgesinde yükseltin sloganlarınızı. Yaşamı bu hale getirenlerle paylaşın mekânlarınızı. Elinizde “dünün pisliği” daha güzel yarınlara bakmaya çalışın. Sizinle aynı gemide yer almayacağız.
    Küçük gördüğünüz, zayıf gördüğünüz “kendi gemilerimizde yol alacağız”.

    Ama izleyin. Bizim düşmanlarımızla aynı gemide olanlar, kaybetmenin ne olduğunu anlayacaklar.
    Komik mi? Gücümüz olmadığı için bizden korkmuyor musunuz? Bizi yanlış anladınız. Sizin geminizi ele geçirecek değiliz. Geminizin bütün iktidar hırslılarıyla batıp gitmesini istiyoruz. Bunu yapmak için koca bir donanma gerekmiyor. Küçük ve zayıf bir gemi buna yeter ve artar.

    İmza

    Otoritenin tüm uygulamaları alçaltıcıdır ve otoriteye her boyun eğiş, aşağılanmadır. (Bakunin)

Saptamalar doğru, çözüm yolunuz doğruda olsa günüm…

  • Aysun Eylem
    Aysun Eylem
    dunyadinleri.com/aysun
    buradaydı
    Cinsiyet : Bayan
    Şehir : Antalya
    Meslek : Hemşire
    Giriş : 82
    İnandığınız Din : Agnostik
    İnançlı Birimisiniz? : Az İnançlıyım
  • Yazan : Aysun Eylem Tarih : Beğeniler : 0

    Saptamalar doğru, çözüm yolunuz doğruda olsa günümüzde maalesef zafer inançla değil parayla geliyor. Kimin parası varsa yaşamın kumandası onun elinde. azıcıkda aklı varsa doğru tuşa bastığında kaybedenler maalesef bizler oluyoruz. Üzücü ama gerçek

    İmza