İslam Tarikat/Mezhepleri

Ana Sayfa Dünya Dinleri Tarikat Mezhep ve Kültler İslam Tarikat/Mezhepleri Işıkçılık / Işık Aleviliği / Chinarisme / Çınarizm

Işıkçılık / Işık Aleviliği / Chinarisme / Çınarizm

Işıkçılık / Işık Aleviliği / Chinarisme / Çınarizm
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : İslam Tarikat/Mezhepleri Yorumlar : 12 Okunma : 17769 Beğen : 0

Her ne kadar 1990'lı yılların başlangıcından beri Aleviler arasında alternatif görüşler varolduysa (örneğin Nejat Birdoğan), ciddi ve etkili bir biçimde görüşler 2004 yılında ortaya çıktı. Bu farklı görüş ve yorumlar Erdoğan Çınar'ın Aleviliğin Gizli Tarihi isimli kitabının 2004 yılında yayınlanmasıyla kurumsallaştırılmıştır.

Çınarizm (Chinarisme) Nazariyesi
Aleviler'in kökeni, Hititler'den önce Anadolu’da yaşamış olan Luviler'e dayanır. Bizans döneminde "Paflikyanlar " denen dini grup Alevi'dir. Paulikienler altı dede ocağı kurmuştur. Pir Sultan olarak bilinen kişi aslında bir Pavlikyan önder olan Pir Silvanus’tur. Pir Sultan Abdal’ın da başına gelen olaylar aslında Silvanus’un yaşadıklarından başka birşey değildir. Paulikienler , aslında Hristiyan değil, ama Aleviler'dir.

Çınarizm Etimolojisi
Işık-Alevi hareketi "Alevi" teriminin eski bir Anadolu uygarlığı olan Luvilerden geldigini, ve Luvi sözcüğünün Hitit dilinde "Işık İnsanları" anlamına geldiğini öne sürmektedir. Buna karşın, geleneksel Alevilik'te Alevi terimi, Arapça "Ali'ye bağlı" anlamına gelen sözcükten geldiği kabul edilir (Arapça: عَلَوِي‎‎, ‘Alawī). Bazı Osmanlı kaynaklarinda belirli bölgelerde yaşayan bir kısım Aleviler için "Işık Taifesi" denmesi, Işık-Alevilerine göre, Luvilerin ve Alevilerin arasındaki bağın ispatıdır. İnanç Işıkçılar kendilerini ezoterikçi olarak görürler ve Aleviliğin de ezoterizmin ta kendisi olduğunu savunurlar. Böylece kendilerini tarihteki bütün ezoterik inançlarla özdeşleştirirler (örneğin Hıristiyan ezoterizmi, İslam ezoterizmi (Batınilik), Musevi ezoterizmi (Kabbala) ve Pagan ezoterizmi gibi kimliklerle). Işık Alevileri, Aleviliğin Dünya'nın en eski dini olduğunu, ve bu dinin zamanla birçok kılıfa bürünmeye mecbur kaldığını savunurlar. Dünya'nın bu "ilk ve orijinal" dininin, diğer din ve inançlara asıl kaynak olduğunu öne sürerler: Aleviliğin, on binlerce yıllık geçmişten gelen, bütün inanışları etkilemiş, semavi dinlere başlangıç oluşturmuş asıl kaynak, "Serçeşme", olduğunu bütün gerçekliğiyle ortaya çıkartıyor.[3] Işık hareketi, Alevilerin dini törenlerinin Hititler ve hatta Sümerler tarafından bile yapıldığını iddia eder. Işıkcılara göre, Ortaçağ'daki Paulusçuluk ve Bogomilizm gibi Hıristiyan mezhepleri de aslında Alevi idi. Bu görüşe dair iyi bir örneği, Sean Martin'in The Cathars: The Most Successful Heresy of the Middle Ages isimli kitabının Türkçeye çevirilmesinde görüyoruz. Kitabın orijinalı "Alevi" sözcüğünü içermediği halde çeviren kişi, kitabın başlığını Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar olarak çevirmistir. İlk başta Alevi tarihinin 3.000 yıllık olduğunu savunan Işık hareketi, bu rakamı 12.000 yıla yükseltmiştir. Bunu Ocak 2009'da Berlin şehrinde bir konferansta beyan etmişlerdir.

Işıkçılık nazariyesince savunulan fikir ve görüşler
Geleneksel Alevilik ile kıyaslandığı zaman Işık hareketinin en çarpıcı farklılıkları, hareketin tarih algılayışında görülmektedir. Işıkçıların itikadlarına göre: Işıkçılar, Aleviler'in yaşamlarını devam ettirebilmek için tarihte defalarca gerçek kimliklerini gizlemek zorunda kaldıklarını öne sürmektedirler. Işıkçı-Çınarizm inancına göre, Pavliken ve Bogomil gibi heretik Hıristiyan mezheplerinin de aslında Bizans baskısından kurtulabilmek için kendilerini Hıristiyan göstermeye uğraşan en eski Aleviler'den oldukları varsayımı temel inanç akidesini oluşturmaktadır. Işık-Alevi düşüncesi, çoğu heterodoks grupların da baskının birer ürünü olarak ortaya çıktıklarını savunmaktadır. Aynı şekilde günümüz Anadolu Aleviler'in tümünün de Osmanlı baskısından kurtulabilmek için İslami bir kılıfa bürünmeye mecbur kalan takiyyeci gruplar olduklarını iddia etmektedir. Böylece, Ehl-i Hak ve Yezidilik gibi kökleri Yezdanizm'den beslenen ve İslamiyet ile Sufilik'ten başka hiçbir ortak tarafı bulunmayan farklı gayri-İslami dini grupların içerisine, İslam Şiiliğinin İsmaililik mezhebi ve İmamiye-i İsnaaşeriye mezhebinden olan Bektaşi Tarikatı ile Ghulat-i Şiʿa'dan olan Nusayri inancı gibi itikatları da dahil etmek suretiyle, bunların tümünün aslında İslamiyet ile hiç bir alakası bulunmayan bozulmuş dini inanışlar olduğunu iddia ederler ve bu tezlerini ispatlamak için de olanca güçleriyle mücadelelerini sürdürürler. Yezidi-Yaresani itikatları için tamamen geçerli olan yukarıdaki bu olguyu İslamiyet'in İsmailiyye, Nusayrilik ve Bektaşi Tarikatı için de sanki geçerliymiş gibi yaymağa özel bir çaba sarfederek, bu sözde nazariyyelerini desteklemek amacıyla da İslami kökeni haiz olan Alevilik kelimesi ve inancını kullanma yolunu benimserler. Anadolu Aleviliği ile uzaktan yakından hiçbir alakasının bulunmadığı artık aşikar olan "Yaresanilik" ile "Hazreti Ali kindarlığı-Yezid sevgi ve saygısı" üzerine tesis edilmiş olan Ezidilik-Sûfiliğini "Kürt Aleviliği" ana başlığı altında birleştirmek ve böylece yeni bir "Alevi itikat tanımlaması" üretmek suretiyle, Alevilik ile İslamiyet arasındaki bağlantıyı tamamıyla kopartarak kökenini Hititler ile Luviler'e dayandırdıkları "Alisiz-Alevilik" olarak ta tanımlanan yeni bir itikat üretmektedirler. Bu kuramın en ileri mertebedeki savunucuları ise "Alevi" kelimesi ile "Hazreti Ali" arasında hiç bir bağın geçmişte de mevcut olmadığını, aslında "Alevi" kelimesinin kökeninin "Luvice" içinde saklı olduğu ve Luviler'e delalet ettiği iddiasının isbatı için yoğun çaba sarfetmektedirler.

Eleştiriler
Işıkçı-gelenekçi ayrışması Alevi camiasında derin bir fikir ayrılığına yol açmıştır. Aleviler son yüzyıllarda ilk kez inanç bakımından bu kadar ciddi bir ayrışmaya tanık olmuşlardır. Bazı geleneksel Aleviler, Işıkçı hareketine şiddetli bir biçimde karşı çıkmıştır. Onlar, Işık Alevilerini yeni bir din icat etmekle ve bazen Alevi birliğini bozmaya çalışan ajanlar olmakla bile suçlamışlardır. Işıkçılar aşırı politik olmakla ve Aleviler tarafından çok okunan Buyruk gibi önemli Alevi kaynaklarından vazgeçmekle de eleştirilmiştir. Ünlü Alevi tarihçisi Hamza Aksüt de Erdoğan Çınar'ın eserlerini birkaç makalede onu bilerek çarpıtmakla ve komplocu olmakla eleştirmiştir. Aksüt'ün ilk resmi cevabı Çınar'dan uyarı: 'Her flörtün sonu evlilikle bitmez isimli röportaja yönelik gelmiştir. Diğer bir araştırmacı Ünsal Öztürk de Erdoğan Çınar'ı eleştirmiştir.2010 yılında Hamza Aksüt, Hasan Harmancı ve Ünsal Öztürk'le beraber Alevi Tarih Yazımında Skandal - Erdoğan Çınar Örneği isimli kitabı çıkarmıştır. Bu kitap Erdoğan Çınar'ın öne sürdüğü iddiaları ele alan bir incelemedir. Bazı gelenekçiler tepki olarak Hasan Kılavuz gibi Işıkçı düşünceyi benimsemiş dedelerin yol düşkünü ilan edilmesini bile talep etmiştir.Son zamanlarda birçok yeni blog ve websitesi (örnegin aleviyolu.org), Işıkçı hareketine bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bunların bazıları rakip kurum olarak görülen Cem Vakfı tarafından kurulmuştur.

Işık-Alevi kurumları
Işık hareketi önemli ve güçlü Alevi kurumları arasında çok etkili olmayı başarmıştır. Örneğin Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), 2006 yılında geleneksel Alevilik anlayışını Işık-Alevi düşüncesine uygun bir anlayışla değiştirmiştir. Bugün AABK'ya ait YOL TV isimli bir televizyon kanalı da bulunmaktadır. Son zamanlarda Türkiye'de bulunan bazi Alevi kurumları da Alevilik anlayışlarını değiştirmiştir.

Işıkçı dedeler
Her ne kadar çoğu dedeler hala geleneksel Alevilik anlayışını benimsiyorsa da bazıları zamanla Işıkçı hareketinin Alevilik anlayışını kabul etmiştir. Gayri geleneksel görüşlere sahip olduklarını bildiren ilk dedeler arasında 1995 yılında Alevilik Bir Sır Değildir isimli kitabı yayınlanan Ali Haydar Cilasun ve 2003 yılında Hasan Kılavuz yer almaktadır. Hasan Kılavuz, bugün Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu'nda ve buna bağlı televizyon kanalı YOL TV'de önemli bir kişiliktir.



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi

Yorumlar 1

  • H. Ahmet Çıkrıkçı

    H. Ahmet Çıkrıkçı

    Alevilik insanlık için çok önemli. Daha geniş, daha somut ve anlaşılır şekilde halka anlatmak gerekiyor. Böyle az ve küçük anlatımlarla değil. Yazılı, görsel basın yoğunlukla medya kullanılmalı..

    Cevapla

Yorum Yaz


Yazdığınız yorumların genel ahlak kurallarına uygun olmasına özen gösteriniz. Ayrıca yazdığınız yorumlarda isminiz e postanız eksik yanlış olmamalıdır aski halde yorumlarınız onaylanmaz dikkate alınmaz cevap verilmez.