Sahabelerin bir bütün veya bir grup olarak herhangi bir hususta görüşlerinin hukuki değeri daha çok icma konusuyla ilgilidir. Onların fert olarak görüşlerinin hukuki değerine gelince, sahabiler bir konuda ihtilaf ettikleri zaman İmam Ahmed’e göre, onların görüş ve uygulamaları Kitap ve Sünnet’e yakın olduğu sürece bu görüşlerin çerçevesinden dışarı çıkmamak şartıyla bunlardan birini tercih etmekte muhayyerlik vardır. Ancak bu görüşlerden birinin Kitap ve Sünnet’e uygunluğu konusu açıklığa kavuşmazsa Ahmed b. Hanbel sadece bu konudaki ihtilafı nakleder ve kendisi kesin bir görüş belirtmez (İbn Kayyim el-Cevziyye, I, 31). İmam Ahmed’in sahabi görüşünü tercih etme eğilimi yanında mezhepte bu konuda daha akılcı yaklaşımlar da bulunmaktadır. Ayrıca Hanbeli usul kaynaklarında, sahabi kavlinin kıyasa takdim edilebilecek ve am nassı tahsis edecek hukuki bir delil olup olmadığı hususunda Ahmed b. Hanbel’den iki farklı rivayet yer almaktadır.
Ebü’l-Hattab el-Kelvezani, buradaki ihtilafın kaynağının bir yanda zayıf bir kıyasla beraber sahabi kavlinin (Sahabe görüşleri) , öte yanda bu ikisine muarız açık bir kıyasın bulunması olduğunu söylemiştir. Ona göre zayıf da olsa herhangi bir kıyasla desteklenen sahabi görüşüne itibar edilir ve bu görüş mevkuf haber değerindedir (et-Temhid fi usuli’l-fıķh, III, 335). Ebü’l-Hattab’ın bu sözlerinden, Hanbeliler’in sahabi kavlini sırf sahabi söylediği için değil Hz. Peygamber’e ulaşan mevkuf bir haber olma ihtimalinden dolayı muhafaza etmek istedikleri ve bunun mantıki sıhhatini de en azından hangi derecede olursa olsun bir kıyasla kontrol etme eğiliminde oldukları anlaşılır. Bu durum, onların hem sahabi görüşlerini korumadaki hassasiyetlerini hem de kıyasa verdikleri değeri gösterir. Yine Ebü’l-Hattab’ın bu değerlendirmeleri, Ahmed b. Hanbel’in re’y aleyhindeki tavrı göz önüne alınırsa mezhep doktrininin gelişiminde önemli bir adım sayılır. Hatta Ebü’l-Hattab bu konuda daha da ileri giderek sahabi kavlinin şer‘i bir delil olduğu iddiasına karşı şunları söylemiştir: “Biz bunu kabul etmeyiz; zira sahabi kavli bir delil olsaydı sahabenin kıyasa bağlandığı gibi ona da uyması gerekirdi. Çünkü kıyasın illeti sahih olduğu zaman bu onun şeriat sahibinin de gözettiği bir illet olduğuna delalet eder ve zayıf bir illet sebebiyle ona sahabi kavli takdim edilmez. Ayrıca bir insanın, uyulmasını gerektirecek bir meziyeti bulunmayan başka birine uyması vacip değildir; bu sebeple bir sahabinin diğer bir sahabi, bir müctehidin diğer bir müctehid karşısında bir meziyeti yoktur ve ona uyması gerekmez” (a.g.e., III, 338-339).
Üst Resim : Gabaron Vahası / Sahra Çölü / Libya
Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org
Dunyadinleri.Com Yöneticisi
Yorumlar : 0
Hanbeli Usulunda Şer‘i Delillerden Çıkarılan HükümlerYorumlar : 0
Maslahat-ı Mürsele Ne demektir? Hanbeli Mezhebi Usulunde Yeri Nedir?Yorumlar : 0
İstihsan Nedir? İstihsan çeşitleri Nelerdir? Hanbeli Fıkhındaki Önemi Nedir?Yorumlar : 0
Hanbelilik Fıkhında SünnetYorumlar : 0
Sedd-i Zerai Nedir? Hanbeli Fıkıh Kaynaklarındaki Yeri ve Önemi Nasıldır?Yorumlar : 0
Şer‘u men Kablena Ne demektir? Hanbeli Fıkhındaki Yeri Nedir?Yorumlar : 0
İstishab Nedir? Hanbeli Usulundeki Önemi Nedir?Yorumlar : 0
Hanbeli Mezhebinde Kaynaklardan Hüküm Çıkarma Metotları