Hanbeli Fıkıh Usulünde Kur'an-ı Kerim

Hanbeli Fıkıh Usulünde Kur'an-ı Kerim
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Hanbeli Mezhebi Usulü Yorumlar : 0 Okunma : 1632 Beğen : 0

Hanbeli mezhebinin, İslam hukukunun kaynakları ve kaynaklar arası hiyerarşi konusunda diğer fıkıh mezhepleriyle ciddi bir görüş ayrılığı bulunmaz. Hanbeli mezhebinde de şer‘i hükümlerin kendisinden çıkarıldığı kaynaklar içinde ilk sırayı sahih naslar almaktadır. Hadisler sabit ve sahih olduğu müddetçe bu naslar Kitap ve Sünnet şeklinde bir ayırıma tabi tutulmayıp ikisi de aynı derecede kabul edilir ve bunlar arasında herhangi bir tearuz bulunması halinde mesele tercih kaidelelerine göre çözümlenir. Burada esas olan nasların re’y ve kıyasla zayi edilmemesidir. Bundan sonra sahabe fetvaları, zayıf hadis, mürsel maslahat ve kıyas gelir (İbn Kayyim el-Cevziyye, I, 29-33). Bu sıralama ile birlikte Hanbeli usulcüleri, İslam hukukçularının çoğunluğunun üzerinde ittifak ettiği delilleri Kur’an-ı Kerim, Sünnet, icma ve istishab; hukuki delil oluşu konusunda ihtilaf edilen delilleri de şer‘u men kablena, kavlü’s-sahabe, istihsan ve maslahat (istislah) olarak belirlemişlerdir. Kıyasa bu deliller içerisinde yer vermemekle beraber onu ayrı bir başlık altında, fakat diğer mezheplerin usul kitaplarında olduğu gibi incelemişler, bu arada bazı Hanbeliler sedd-i zerai‘ prensibine de yer vermişlerdir.

1. Kur’an-ı Kerim

Kur’an’ın, gerek tanımında gerekse İslam hukukunun birinci kaynağı olarak kabul edilmesinde Hanbeliler’in ayrı bir görüşü yoktur. Kur’an, okunmakla ibadet edilen ve tevatür yoluyla gelmiş olan vahyedilmiş kelamdır. Tevatürle bize kadar ulaşmayan vahiyler Kur’an’dan kabul edilmez. Necmeddin et-Tufi’ye göre kıraat-i seb‘anın yedi kıraat imamına nisbeti mütevatir olmakla birlikte bunların her birinin Hz. Peygamber’e ulaşması tevatür şartlarını taşımayıp bir kişinin diğer bir kişiden nakli derecesindedir. Ancak Tufi’nin bu sözü Kur’an’ın tevatüren gelmediği anlamını taşımaz. Zira bizzat Kur’an’ın mahiyetiyle, kıraatler ve Kur’an’ın tevatüren nakli hakkındaki icma farklı şeylerdir (Abdülkadir Bedran, s. 196-197).

Hanbeliler, herhangi bir asıl olmaksızın sırf re’y ve ictihadla Kur’an’ı tefsir etmenin caiz olmadığını ileri sürmüşlerdir. Kur’an’ın lisan kaidelerine göre tefsiri konusunda ise Ahmed b. Hanbel’den iki farklı görüş rivayet edilmektedir (Ebu Ya‘la, el-Udde fi uśuli’l-fıķh, III, 719-721).



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi