Bu konudaki iki tezden birine göre mezhep iyi yetişmiş dirayetli fakihlerin tedris faaliyetleri vasıtasıyla, diğerine göre ise bu faaliyetler yanında idari görev almaları sebebiyle gerçekleşmiştir. Devamını Oku »
Hadis, fıkıh, kelam, cedel alanlarında iyi yetişmiş bir alim olan ve Şiraz’da bir müddet kadılık yapan İbn Süreyc’in Müzeni dahil bütün Şafii fukahasını aştığı kabul edilir. Devamını Oku »
İlmi anlayışında hadis unsuru baskın olan Ahmed b. Hanbel’in mihne sürecinde gösterdiği direnç onu öne çıkarmışsa da mevcut kutuplaşma durulduktan sonra Şafii’nin eleştiri süzgecinden geçirilmiş hadis… Devamını Oku »
Şafii’nin vefatıyla birlikte Mısırlı talebelerinden Büveyti, Müzeni ve Rebi‘in öncülüğünde gerçekleştirilen tedris, telif ve rivayet faaliyetleri mezhepleşme sürecini de başlatmıştır. Devamını Oku »
Şafii’nin Mısır’a gittikten sonra ortaya çıkan görüşleri “kavl-i cedid” veya “mezheb-i cedid” diye anılır. Mısır’da kaldığı dört yıl zarfında külliyetli bir telifat gerçekleştiren Şafii, mezhebin ana malzemesini teşkil eden Devamını Oku »
Şafii’nin, hocası Malik’in vefatından Mısır’a gidişine kadarki döneme (795-815) ait fıkhi görüşleri “kavl-i kadim” veya “mezheb-i kadim” şeklinde ifade edilir. Onun bu dönemdeki talebelerinden dördü ö… Devamını Oku »
Hicri ilk iki yüzyılda ortaya çıkan Medine merkezli Hicaz fıkhı ile Kufe merkezli Irak fıkhını yakından tanıma ve eleştirme imkanı bulup bu iki eğilim arasında özgün bir sentez gerçekleştiren İmam Şafii’ye nisbet edilen mezhebin kuruluşu Devamını Oku »