Haberler

Ana Sayfa Haberler Ezher şeyhlerinin iktidar ilişkileri

Ezher şeyhlerinin iktidar ilişkileri

Ezher şeyhlerinin iktidar ilişkileri
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Haberler Yorumlar : 0 Okunma : 2893 Beğen : 0

Ezher şeyhlerinin Mısır otoritesiyle tarih boyunca kurduğu ilişki biçimini ele alan araştırma dosyasının bir bölümünü oluşturan bu yazıda Ezher şeyhinin iktidar karşısında "hakkı söyleyen" muhalif pozisyonunundan pasif ve uyumlu olma durumuna geliş süreci resmediliyor.

Dünya Bülteni - DÜBAM

Fransa’nın Mısır’ı 1798’de işgal etmesinden sonra Ezher müftüleri ve talebeleri şeyh Abdullah Şarkavi önderliğinde büyük bir direniş başlattılar. Bunun üzerine Napolyon, direnişi kırmak için Ezher’e müdahale edilmesi emrini verdi. Gelen tepkilerin en önemlisi ise Ezher talebelerinden Süleyman Halebi’nin Fransız komutan Clipperi öldürmesi olmuştu.

Şeyh İbrahim Bacuri, kendi döneminde (1847-1860) Ezher müftülerinin statülerini belirginleştirmek ve devlet idaresi karşısında konumlarını yükseltmek için çaba sarf etti. Hidiv Abbas Paşa kendisinin derslerine katılıyordu. Hastalığı iyice ilerlediği zaman ise işlerini yürütmek üzere bir heyet atanması yönünde devlet adamlarından gelen itirazlara pek ehemmiyet göstermeyerek kendi konumunu otorite karşısında netleştirmeye çalışıyordu.

Ezher’in iktidarla ilişkisi her dönem inişli çıkışlı olmaya devam etti. Şeyh Şemseddin Enbabi ( 1896-1882), Mısır’ı yabancılara satmasından sonra Hidiv Tevfik Paşa’nın devlet yönetiminde bir hakkı olmadığına dair fetva yayınladı. Bu aynı zamanda Ezher’in, Ahmed Urabi’nin ve arkadaşlarının yanında olduğunu gösteren bir işaretti. Ancak Ezher’in bu girişimi, iktidarın, kurumun işlerine müdahale etmesine yol açtı. Hidiv Abbas paşa, Ezher müftüsünün yetkilerini elinden almak ve Ezheri kontrol altında tutmak için bir idare meclisi kurdu. Aynı şekilde, Şeyh Hassouna Nevavi’nin de (1891- 1900), şeriat mahkemelerinin kanunları üzerinde yapılan değişikliği eleştirmesi, görevini kaybetmesine yol açmıştı.

Kral Faruk zamanında Ezher’le çıkan ilk kriz, kralın dönemin Ezher müftüsü Muhammed Mustafa Meraği’den istediği bir fetva nedeniyle ateşlendi. Kral, eşi kraliçe Feride’nin kendisinden boşandıktan sonra başkasıyla evlenmesinin haram olduğuna dair Ezher’in bir fetva yayınlamasını talep etmişti. Bu emre karşı çıkan Meraği ise hızla görevden alınmıştı. Şeyh, Allah’ın helal kıldığını haram kılmak istemiyordu. Kendisinden sonra görevi devralan şeyh Abdülmecid Selim Beşeri de, Mısır halkı açlık ve yokluk içinde kıvranırken, kralın aşırı israf ve lüks içinde yaşamasını eleştirmiş, “orada israf, burada fakirlik” sözleriyle krala sert mesajlar göndermişti.

1952 darbesi, Ezher’in siyasi rolünün ve ulusal otorite gücünün gerilemesine sebep oldu. Oysaki, Ezher imamlarının çoğu darbeye açıktan destek vermiş, şeyh Muhammed Hadr Hüseyin ( 1952-1954) darbeyi “Mısır’daki en büyük sosyal darbe” olarak nitelemişti. Ancak Cemal Abdünnasır’ın şeriat mahkemelerini ortadan kaldırması, Şeyhin istifasına yol açmıştı.

Şeyh Abdurrahman Tac zamanında Ezher, Cemal Abdünnasır ile tam bir uyum içinde oldu. Nasır’ın, General Muhammed Necib ile olan çekişmesinde, Ezher şeyhi Nasır’ın tarafında oldu ve Muhammed Necib’i kastederek, ülkeye karşı komplo içinde olanların vatandaşlık onurundan mahrum olmasına dair bir fetva yayınladı. Şeyh, aynı dönemde “Manşiyye” olayları meydana geldiğinde de yine Nasır’ın yanında yer almış ve Müslüman Kardeşler aleyhinde açıklamalar yapmıştı.

Enver Sedat dönemi de Ezher ile ilişkilerin iyi gittiği bir dönemdi. Şeyh Abdülhalim Mahmud, 1977 Haziranında Mısır’da vuku bulan çatışmalarda solculara karşı Enver Sedat’ı desteklemiş ve komünistler için “ateistler, asla Müslüman bir cemaate tabi değiller” diyerek sert sözler sarf etmişti. Ancak Ezher’in bakanlık kurulunca idare edilmesine karşı çıkmış, Sedat da buna olumlu yanıt vererek, Ezher şeyhinin görevini başbakanlık dercesine kadar yükseltmişti.

1979- 1982 yılları arasında Ezher müftüsü olan şeyh Abdurrahman Bisar, asli konular dışında hiçbir şekilde otoriteyle çatışılmaması gerektiği konusunda çağrılarda bulunurken, özellikle Ezher’in hükümetle hiçbir muhalefet yaşamaması konusunda çaba gösterdi. Şeyh Ali Cad Elhak da Mısır’ın İsrail ile yaptığı barış anlaşmasına destek vermesine rağmen, ilişkilerin normalleşmesini reddetti ve Ezher’in Filistin direnişinin arkasında olduğunu belirtirken intihar eylemleri için de gereken fetvayı verdi.

İktidar ile Ezher arasındaki zıtlık 1996’da şeyh Muhammed Seyyid Tantavi’nin müftü olmasıyla azalmaya başladı ve siyasi otorite ile uyumlu bir pozisyon sergiledi. Bu, iktidarın kabul etmediği herhangi bir fetvayı yayınlamamak şeklinde tezahür etmişti. Aynı durum Hüsnü Mübarek zamanında da şeklini korudu ve şeyh Ahmed Tayyib, iktidar partisinin siyasi kurul üyelerinden biri oldu. Mübarek’in devrilip yerine Muhammed Mursi’nin geçmesi ile ise Ezher ile otorite arasındaki kızışmalar yeniden başladı. Şeyh Ahmed Tayyib’in Mursi’yi devirmek için yapılan darbe sonrasında Sisi’nin arkasında durmasının en önemli sebeplerinden biri de buydu.

Kaynak: El cezire



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi

Yorum Yaz


Yazdığınız yorumların genel ahlak kurallarına uygun olmasına özen gösteriniz. Ayrıca yazdığınız yorumlarda isminiz e postanız eksik yanlış olmamalıdır aski halde yorumlarınız onaylanmaz dikkate alınmaz cevap verilmez.

Haberler