Meclis Genel Kurulu'nda, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Genç: Tayyip Erdoğan'ın oğlu askere gitmedi rapor aldı, bu raporu tekrar kontrol etmeyi düşünüyor musunuz?

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, "Tayyip Erdoğan'ın oğlu askere gitmedi, rapor aldı, bu raporu tekrar kontrol etmeyi düşünüyor musunuz? Hangi hastalıktan rapor aldı? 34 vatandaşımızı öldüren emri veren hükümet, emir veren hükümet olarak istifa etmeyi düşünüyor musunuz?" diye sordu.

Soruları yanıtlayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "İkinci dereceden emekli olan astsubayların intibakı yapılacak mı" şeklinde bir soru yöneltildiğini belirterek, "Buna ilişkin bir çalışma bakanlığımızca tamamlanarak Başbakanlığa gönderilmiştir" dedi.
Kamer Genç'in sorusuna da Milli Savunma Bakanı, daha önce Vecdi Gönül'ün bu soruya yanıt verdiğini hatırlatarak, "Vecdi Gönül zamanında bununla ilgili verilen soruya cevabı okuyorum. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının özel hayatın gizliliği başlıklı 20. maddesi, herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesi isteme hakkına sahiptir. Sayın Genç'in sorusunda istenilen bilgilerin özel hayatın gizliliği kapsamında olduğu değerlendirildiğinden bu konuda ilave bir şey söylemek mümkün değildir" dedi.

Milli Savunma Bakanı, "Silah altına alınmadan önce askerliğe elverişli değildir rapor almış olanlar hakkında ihbar veya şikayet olduğunda kontrol muayenelerine sevk edilebilmeleri her zaman mümkündür" diye de ekledi.

"Biz sözleşmeyi Amerika ile yaptık ama"

Kürecik ile ilgili sorulara da Milli Savunma Bakanı, "Ne söylüyorsak doğrudur. NATO'nun akıllı savunma denilen savunma sistemi var. Bu savunma sisteminde ülkeler kendi sahip oldukları kabiliyetleri bir havuza koyaraktan bu havuzdan paylaşmak şeklinde NATO'nun hizmetine sunulacaktır. Bu bir NATO kapasitesidir. Biz sözleşmeyi Amerika ile yaptık ama sözleşmede madde var, bu NATO amaçlarında kullanılmak üzere. Bundan rahatsız olunacak hiçbir husus yoktur" dedi.

Uludere

Uludere'yle ilgili sorulara da Milli Savunma Bakanı, "Biz Türk yargısına güveniyoruz. Bu konuda savcılık bir soruşturma başlatmıştır" dedi.

"Evet Irak sınırları içerisinde oldu" diyen Milli Savunma Bakanı, "TSK'nın yurt dışı operasyonuna ilişkin, Meclis'in bir yetkisi vardır. En son yetki kanunu çıkarırsanız, görürsünüz. İstihbarat, bu milli kaynaklardan diyoruz" dedi.

Hasip Kaplan itiraz etti

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, komisyon sırasında oturan Milli Savunma Bakanı konuşurken yerinden sürekli itiraz etmesi ve "Kim yaptı?" diye sorması dikkati çekti.

Milli Savunma Bakanı, Kaplan'ın sürekli itirazına ilişkin, "Dinleyin. Hasip Kaplan eğer ki bilsek ki bu insani kaygıdan dolayı için oldu, Allah için biz sizin yanınızda oluruz ama burada insani kaygıdan dolayı değildir hep bir ölüseverlik bir tabutun peşinde koşma vardır. Sen her zaman böyle yapıyorsun. Bu da düşüncedeki şiddetin yerleştiğini gösteriyor, dinle" dedi.

Milli Savunma Bakanı, şöyle devam etti:
"Muş Milletvekili vardı, Haziran'da vefat etti. Nuri Yaman kardeşimiz. Cenazesi hazırlandı, üstüne örgüt bayrağını koymak istediler, kızı bunu reddetti. Sizin cenaze istismarına, ölülerin istismarına izin vermedi."

Hasip Kaplan da yerinden, "Katliamı kim yaptı?" diye sordu.

Milli Savunma Bakanı da, "Katliamı PKK yaptı. Hala da devam ediyor" dedi.

AKP sıralarından Hasip Kaplan'a yönelik "Otur, dinlemesini bil" sesleri yükseldi.

Milli Savunma Bakanı, Uludere'deki istihbarat tartışmalarına ilişkin, "28 Aralık 2011 tarihinde Irak'ın kuzeyinde icra edilen hava harekatına esas teşkil edecek istihbari bilgiler milli kaynaklardan sağlanmıştır" dedi.

Kürsüye gelen Hasip Kaplan, "Yazıklar olsun size ki bunu alkışlıyorsunuz. Bunun hesabını sorulacak kim yaptıysa verecek" dedi.

Bu arada tasarının tümü üzerindeki konuşmasında BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Uludere olayına değinerek, "Türk Silahlı Kuvvetleri bu pisliği temizlemek zorundadır, saygı duyulacak bir kurum olması açısından. Kasıtsa kasıt, ihmalse ihmal, kazaysa kaza neyse sorumluluğu tespit edilmesi lazım" dedi.

Meclis Başkanvekili Sadık Yakut da, "Lütfen temiz bir dille konuşun" diye uyardı.