Popüler Bilim

Ana Sayfa Gizli İlimler Popüler Bilim Dünya'ya Altın Uzaydan mı Geldi ?

Dünya'ya Altın Uzaydan mı Geldi ?

Dünya'ya Altın Uzaydan mı Geldi ?
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Popüler Bilim Yorumlar : 0 Okunma : 3737 Beğen : 0

Amerika’nın yerli kabileleri, nehirlerin dibinde parıldayan ya da kayalara gömülü şekilde buldukları bu büyüleyici sarı metalin güneş tanrısının gücünü taşıdığına, altından yapılmış savaş giysilerinin kendilerini kötülüklerden koruyacağına inanıyordu. Altının uzaydan geldiği görüşü ise bir bilim-kurgu senaryosu gibi gelebilir. Bilim yazarı John Emsley “Neden dünyada yüzeyde altın parçaları buluyoruz? Bunun sebebi, altının, dünyaya meteorlar vasıtasıyla uzaydan gelmiş olması” diyor. Bu teori son yıllara, bilim adamlarının, dünyadaki altın miktarını açıklamak için tercih ettikleri yöntem oldu. Yeryüzünün kabuğunda her bin ton madde içinde sadece 1,3 gram altın bulunduğu doğru. Ancak bu oran, bu gezegenin oluşmasıyla ilgili kabul edilmiş model için hâlâ oldukça yüksek.

ABD’nin Colorado eyaletindeki Boulder’da bulunan Southwest Araştırma Enstitüsü’nden bilim adamlarının araştırmasına göre, altın ve platin gibi değerli elementler Dünya, Ay ve Mars’a 4,5 milyar yıl önceki dev çarpışmalar sonucu geldi. Bilim adamları, gezegenin oluşumunun son aşamasında, büyük olasılıkla Plüton kadar büyük bir gök cisminin, bir başka büyük objenin çarptığı Dünya ile şiddetle çarpıştığını belirttiler. Araştırma ekibinden Bill Bottke, altın, platin, palladyum ve diğer “siderofil” adı verilen elementlerin demirle kuvvetli çekim gücü bulunduğunu ve demiri Dünya, Ay ve Mars’ın çekirdeğine doğru takip etmiş olmaları, böylece bu metallerin bu gezegenlerin manto ve kabuğunda seyrek kalmış olması gerektiğini ifade etti. Bottke ve meslektaşlarının teorisine göre, siderofiller, çekirdeğin oluşumundan hemen sonra, tam bir gezegen boyutuna ulaşmış gök cisimlerinden daha küçük gezegensilerle çarpışarak, yeniden dünya’ya enjekte oldular. Bu bombardımanın yaklaşık 4,5 milyar yıl önce, güneş sisteminin gezegen oluşumunun sonlarına doğru meydana geldiğini söyleyen araştırmacılar, bunun, Mars boyutunda bir gök cismiyle çarpışmayla on milyonlarca yıl süreçte ve çarpışma sonucu Dünya’dan kopan bir parçanın da Ay’ı ortaya çıkarmış olabileceğini kaydettiler.

Evrenin başlangıcında pek az element vardı. Büyük patlama sonrası evrende hidrojen ve helyum olmak üzere sadece iki hafif elementin varlığı söz konusuydu. Başta demir olmak üzere çeşitli metallerin oluşumu için büyük yıldızların enerjisi yetiyordu. Ancak altın gibi ağır metallerin oluşumu için yıldızların enerjisi de yeterli olmuyor. Bilim adamları uzun yıllardır altın, platin, uranyum gibi elementlerinin kaynağının süpernova patlamaları olduğunu sanıyorlardı ancak 2013 yılında Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nde yapılan gözlemler bunun böyle olmadığını, bu elementlerin kaynağının çok daha egzotik bir şey olduğunu ortaya çıkardı. Yeni kanıtlar ve gözlemler, süpernova patlamalarında az miktarda altın oluşsa da altının ana oluşumu için nötron yıldızı birleşmelerinin daha uygun şartlar ortaya koyduğunu gösteriyor. Uzayda nadiren de olsan bazen iki nötron yıldızı birbirlerinin kütle çekim alanlarına girer ve birbirlerine yaklaşmaya başlar. Bu noktada bu yıldızlar zamanla kütle çekimsel dalgalar yayarak birbirlerine yaklaşır ve çarpışırlar. Çarpışma noktasındaki sıcaklık, trilyon dereceye yakın olur. Bu noktada iki nötron yıldızını oluşturan madde parçalanarak uzaya saçılan bir girdap oluşturur. İşte bu girdabın kollarında da altın oluşur ve daha sonra bu altın evrene saçılır. Altının evrende çok seyrek, dünyada da pahalı olmasının nedeni, bu ikili nötron yıldız sistemlerinin evrende az bulunması ve çok seyrek çarpışmasıdır. Bilim adamlarının hesaplamalarına göre iki nötron yıldızının çarpışması durumunda Ay’ın kütlesinin 10 katı civarında altın maddesi oluşuyor. Bir hesaplamaya göre bu, 735 katrilyon kilo altına denk geliyor. Bu çarpışmaların ardından sadece altın değil, civa, palladium, platin ve gümüş gibi elementler de oluşur. Günlük hayatta kullandığımız altın bilezik, altın kol düğmelerimiz, uyduların elektronik aksamında ya da diş kaplamalarında kullandığımız altın, milyarlarca yıl önce evrende çarpışan nötron yıldızlarının kalıntısından başka bir şey değil. Altın uzayda oluştu ve gezegenimiz 4,5 milyar yıl önce oluşurken uzaya saçılan bu altın, dünyanın merkezinde yani çekirdeğinde birikti. Gezegenimizin daha dış katmanlarında olan altın ise dünya oluştuktan sonra 200 milyon yıl boyunca yağan ağır meteorit bombardımanlarıyla taşındı.



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi