Hicri ilk iki yüzyılda (VII-VIII. yüzyıllar) ortaya çıkan Medine merkezli Hicaz fıkhı ile Kufe merkezli Irak fıkhını yakından tanıma ve eleştirme imkanı bulup bu iki eğilim arasında özgün bir sentez gerçekleştiren İmam Şafii’ye (ö. 204/820) nisbet edilen fıkıh doktrini ve bu çizgide üretilen fıkıh birikimi Şafii mezhebi ( Şafiiyye ) diye adlandırılmış, bu mezhebe mensup fakihlere ve mezhebin görüşüyle amel eden kişilere Şafii denmiştir.
Tabiin dönemi alimlerinin sahabe neslinden tevarüs ettiği birikimi teorik bir yapıya kavuşturma girişimi çok geçmeden Mekke, Medine, Kufe, Basra, Dımaşk gibi belli başlı merkezlerde bazı ilmi oluşumlara yol açmıştır. Tamamen sivil biçimde gelişen bu oluşumlar sonucunda Hicaz’da geleneğe daha fazla ihtimam gösteren muhafazakar bir temayül, Irak bölgesinde re’ye daha çok imkan tanıyan eleştirel bir yaklaşım hakim olmuştur. Şafii ilim hayatına başladığı sırada ilim camiasına biri Ebu Hanife ve talebelerinin meydana getirdiği, kökleri Abdullah b. Mes‘ud’a kadar giden, diğeri Malik ve talebelerinin teşkil ettiği, kökleri Medine’nin yedi fakihi üzerinden Abdullah b. Ömer, Zeyd b. Sabit, Hz. aişe ve Ebu Hüreyre’ye uzanan fıkıh çevresi olmak üzere iki çevre hakimdi. Temel öğrenimini Mekke’de tamamlayan Şafii, önce Selef birikiminin temsilcisi konumunda bulunan ve muhafazakar bir çizgide faaliyet yürüten Malik’in, ardından ehl-i re’y damarından beslenen ve belirgin bir seviyeye ulaşmış olan Hanefi çevresinin ilmi birikimini tahsil ederek bu iki anlayış arasında en üst düzeyde bir etkileşime aracılık etmiştir. Hanefi birikimi karşısında ilk zamanlarda Malik’in bir savunucusu gibi davranan Şafii bu süreçte her iki anlayışın zayıf ve güçlü yanlarını tanıma fırsatı bulmuş; ömrünün son yıllarını geçirdiği Mısır’da Mekke, Medine, Bağdat ve Mısır gibi dönemin ileri gelen merkezlerinin ilmi birikimine dayanan kendine ait nihai sentezi gerçekleştirmiştir. Fıkıh ilminin belli bir kıvama ulaşıp bir hayli telif çalışmasının ortaya konduğu bir aşamada ilim kervanına katılan Şafii’nin hummalı faaliyetleri şahsi yetenekleriyle buluşunca olağan üstü bir başarı ortaya çıkmış, dört yıl gibi kısa bir sürede mezhebin nüvesini teşkil eden büyük bir ilmi miras bırakmaya muvaffak olmuştur. Şafii’nin fıkhına yoğunlaşanlar mezhep teşekkülüne, hadis birikimini tahsil edenler ise bunun geniş bir coğrafyaya yayılmasına katkı sağlamıştır. Darekutni, Şafii’den rivayette bulunanlara iki ciltlik bir eser tahsis etmiştir.
Üst Resim : Kahire'deki İmam Şafii Türbesi
Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org
Dunyadinleri.Com Yöneticisi
Yorumlar : 0
Şeyhayn Dönemi ve Şafii Mezhebinin İstikrar KazanmasıYorumlar : 0
Şafii Mezhebinin Gelişimine Ebu İshak El-Mervezi'nin KatkısıYorumlar : 0
İbn Süreyc’in Şafiliğin Mezhepleşmesindeki RolüYorumlar : 0
Şafii Mezhebinin Oluşumunda Talebelerin Rolüne Genel BakışYorumlar : 0
Şafi Mezhebinin Irak ve Horasan Çizgilerini Birleştirme GirişimleriYorumlar : 0
Şafii Mezhebinin Kuruluş Sonrası YayılmasıYorumlar : 0
Haşiyeler DönemiYorumlar : 0
Şafii Mezhebinin Teşekkülünde Kavl-i Kadim Dönemi Talebelerinin Rolü