İbn Süreyc’in Şafiliğin Mezhepleşmesindeki Rolü

İbn Süreyc’in Şafiliğin Mezhepleşmesindeki Rolü
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Şafii Mezhebi Tarihçesi Yorumlar : 0 Okunma : 2776 Beğen : 0

Bağdat doğumlu olan İbn Süreyc, Za‘ferani’yi görmüşse de Şafii fıkhını Ebü’l-Kasım el-Enmati’den tahsil etmiştir. Hadis, fıkıh, kelam, cedel alanlarında iyi yetişmiş bir alim olan ve Şiraz’da bir müddet kadılık yapan İbn Süreyc’in Müzeni dahil bütün Şafii fukahasını aştığı kabul edilir. Onun 400 civarında eser telif ettiği, Muhammed b. Hasan eş-Şeybani’nin modelini esas olarak Şafii’nin fıkhi birikimini sistematik bütünlüğe kavuşturup bir mezhep yapısına büründürdüğü ve mezhebe katkıları sebebiyle “küçük Şafii” lakabını aldığı belirtilir. Tedris faaliyetleriyle de kendinden söz ettiren İbn Süreyc pek çok talebe yetiştirmiş ve bunlar mezhebi geniş bir coğrafyaya yaymıştır. Ayrıca münazara kapısını ilk açan ve cedel yöntemini ilk öğreten kişi kabul edilir. Fıkıhta olduğu kadar kelamda da yetkin sayılmakla birlikte kendisinden fıkıh öğrencilerini kelamla uğraşmaktan sakındıran sözler nakledilmiştir (Sübki, III, 22, 25 dunyadinleri.com). Muhaliflere karşı mezhebini savunup reddiyeler yazmıştır. Mesela Davud b. Ali’nin oğlu Muhammed ile defalarca tartışmaya girmiş ve er-Red ala İbn Davud fi’l-ķıyas, er-Red aleyhi (İbn Davud) fi mesaile iteraża bihe’ş-Şafii adıyla iki eser kaleme almış, Hanefi çevresine karşı da er-Red ala Muĥammed b. el-Ĥasan, er-Red ala isa b. Eban gibi eserler telif etmiştir. Ayrıca et-Taķrib beyne’l-Müzeni ve’ş-Şafii adlı eseriyle mezhep içinde bir uzlaştırma girişiminde bulunmuştur. Elli yedi yıllık ömründe gerçekleştirdiği ilmi faaliyetlerden dolayı Şafiiler onu fıkıh alanında III. (IX.) yüzyılın müceddidi saymıştır (İbnü’n-Nedim, s. 263; Sübki, III, 21-39).

İbn Süreyc’den önceki dönemde Şafii fıkhının tahsili, Hanefiler’de olduğu gibi belli bir hoca gözetiminde düzenli bir ders halinde değil daha ziyade farklı hocalardan hadis toplama faaliyeti şeklinde cereyan ederken artık Şafii fakihlerinin de hocaları ve talebeleri tesbit edilebilir hale gelmiştir (Melchert, The Formation, s. 87). İbn Süreyc ile birlikte, oldukça düzenli ders halkaları ve seçkin talebelerin aldıkları ders notlarından oluşan ta‘likalar dönemi başlamış, bu eserlerde mezhep teşekkülüne katkı sağlayan önceki bilginlerin görüşlerinin de açıklanması imkanı doğmuştur. Öte yandan mahalli bir otoritenin varlığı klasik mezhep yapısının önemli bir göstergesi sayıldığından Şafii mezhebinde İbn Süreyc ayrı bir yere sahiptir. Zira bu anlamda mezhep reisi olarak tanımlanan ilk Şafii fakihi odur. Artık ondan sonra her yörede belli kişiler için, “Şafiiler’in reisliği ondaydı” şeklinde ifadeler kullanılmıştır (a.g.e., a.y.). İbn Süreyc’den itibaren görülen diğer bir farklılık, Şafii fukahasının öncekine nisbetle kelam ilmine daha belirgin bir ilgi göstermeye başlamasıdır. Gerçi Bağdat’ta Kerabisi, Ebu Sevr ve Davud ez-Zahiri, Fustat’ta Müzeni kelamla ilgilenmişlerdi, ancak nassa dayalı itikad anlayışlarını savunmada ondan yeterince yararlanamamışlardı. Kelamla uğraşan İbn Süreyc sonrası Şafii fakihleri, Bağdat’taki Hanbeli ehl-i hadisi ikna etmekte zorluk çekseler de Mısır ve Horasan’da bir hayli başarılı olmuşlardır. Klasik mezhebin ilk defa İbn Süreyc döneminde ortaya çıktığının diğer bir göstergesi fıkıh talebeleri arasında “telamiz” (başlangıç düzeyinde öğrenci) ve “ashap” (ileri düzeyde öğrenci) arasında açık bir ayırıma gidilmesi ve mezhep müntesibi fukahaya ait tabakat eserlerinin ortaya çıkmasıdır. Tabakat kitaplarından birincisi İbn Süreyc’in bir talebesine aitken ikincisi onun vefatından bir asır sonra yazılmıştır. Ardından gelen kuşağı oluşturan Şafii fukahasının çoğunluğu İbn Süreyc’in talebesi olup başlıcaları şunlardır: Ebu Bekir Ahmed b. Hasan b. Sehl el-Farisi (Belh’te Şafii fıkhını öğreten ilk fakih), Ebü’t-Tayyib Muhammed b. Fazl b. Seleme, Muhammed b. Ca‘fer b. Ebü’l-Kadi, Ebu Ali er-Ruzbari, Ebü’t-Tayyib el-Bağdadi, Ebu Ca‘fer Muhammed b. Ca‘fer b. Muhammed İbn Hazim, Ebü’l-Hasan Muhammed b. Şuayb b. İbrahim el-Beyhakī, Ebü’l-Hasan Ali b. Hasan b. Muhammed es-Sencani el-Mervezi, Ebü’l-Hüseyin Muhammed b. Yahya b. Zekeriyya er-Razi, Ebu Bekir Ahmed b. İbrahim b. Nevmerd, kendi oğlu Ebu Hafs Ömer b. Ahmed, Ebu Bekir Muhammed b. Abdullah es-Sayrafi (Şafii’nin er-Risale’sine şerh yazmıştır dunyadinleri.com), Ebu Vail Avf b. isa el-Fergani, Ebü’l-Abbas Muhammed b. İbrahim b. Huşmerd el-Bekrabazi, Ebü’l-Abbas İbnü’l-Kas, Muhammed b. Yahya, Ebu İshak el-Mervezi, İbn Ebu Hüreyre, Ebu Hamid Ahmed b. Muhammed b. İsmail el-İsmaili, Ali b. Hüseyin el-Mes‘udi, Ebu Bekir Muhammed b. Yahya b. Nu‘man el-Hemedani, Ebü’l-Velid Hassan b. Muhammed el-Ümevi en-Nisaburi (ehl-i hadisin imamı, er-Risale’ye şerh yazmıştır), Ebü’l-Hüseyin İbnü’l-Kattan el-Bağdadi, Muhammed b. Ali el-Kaffal eş-Şaşi el-Kebir (Maveraünnehirli olup önceleri Mu‘tezili, sonraları Eş‘ari olmuş, er-Risale’ye şerh yazmıştır), İbn Hafif, Ebu Ca‘fer el-Esterabadi (Horasanlı’dır; geniş bilgi için bk. Melchert, The Formation, s. 87-115).



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi