Çin’de Konfüçyanizm’in tarihinin ilk belirtileri özellikle Meng-tzu (Mencius, M.Ö. IV-III. yy) ve Hsun-tzu (M.Ö. III. yy) isimli filozofların doktrinleri ile görünmeye başlar. Bu doktrinlerden birincisi, insan tabiatının özünde bir iyiliğin bulunduğuna, ikincisi ise, onun temel itibariyle kötülüğüne inanır. Ayrıca birinciye göre, kralın paternel (babaya ait) topluma karşı duygularının olduğuna, ikincisi ise, kralın duygularının olmadığına inanır. Her ikisi arasında, karamsar Augustin’i iyimser Pelage’dan ayıran ya da Emmanuel Kant’ı Jean-Jacques Rousseau’dan ayıran aynı mesafe bulunur. Hsun-tzu’nun her türlü kişisel özellikten uzak mekanik hali ilkin Çin Hanedanı’nın (M.Ö. 221-207) meşruiyetçi ekol içinde ve Hanlar döneminde (M.Ö. 206-M.S. 220) büyük başarı göstermiştir. Daha sonra Sung’lar döneminde (960-1279) Mencius’un düşüncesi etkili olmuş ve bu etki Konfüçyüs’ün yolunu devam ettiren Mencius’un “İkinci Bilge” olarak kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır.
Batıda Augustin, Luther ve Kant tarafından beşeri tabiatın kötümser doktrinlerinin tekrarlanması şeklinde gözlemlenebilen şeyin aksine Çin’de, insan tabiatının iyiliği doktrini T’ang çağında (M.S. 618-907) Mencius’un düşüncesini yeniden güçlendiren filozof Han Yü’nün (M.S. 768-829) Konfüçyanizm’iyle kendisini göstermiş ve egemen olmuştur.
Yeni Konfüçyüsyanizm ismiyle tanınan hareket Sung çağında başlar. O, Li (prensip) düşüncesini ontolojik (varlıkbilimsel) sınırlar içinde yeniden yorumlar ve kozmolojik tasavvurları geliştirir. Yeni Konfüçyanizm’in başlıca temsilcileri Kuzeyli beş Sung Üstadı (Shao Yung, 1011-1077, Chou Tun-i , 1017-1073, Chang Tsai, 1020-1077 ve Ch’eng Hao, 1032-1085 ile Ch’eng I 1033-1107 kardeşler) bunların arkasından kendi seleflerinin çalışmasından başlayarak orijinal metafizik bir sentez gerçekleştiren Chu Hsi’dir (1130-1200). Chu Hsi, güneyli meslektaşı Lu Hsiang-Shan’ın (1139-1 193) doktrinal çelişkilerinin üzerinde durmak zorunda kalır. 1175’te iki defa karşılaşırlar, fakat hiçbir ortak çözüme ulaşamadan birbirlerini eleştirmeyi sürdürürler. İhtilafları yaklaşık olarak aynı çağda batı nominalizminin ihtilaflarıyla son derece benzerlik addeder. Chu Hsi’nin, konfüçyanist geleneğin üstadı olarak bir benzeri daha yoktur. XIV. yy’ın başından 1912’ye kadar halka yönelik muazzam araştırmaların hazırlanması için Çin bürokratik sistemi içinde de kullanılmış olan konfüçyanist kutsal kitap külliyatı (Kanon), Chu Hsi tarafından tamamlanmış, Konfüçyüsçülük ortodoks çizgide yayılarak yerleşmesi de Chu Hsi’nin sayesinde olmuştur. Kendi ekolünün pratikte sadece iki rakibi vardır: Ming çağında ( 1368-1644) Wang Yang-Ming ( 1472-1529) ve Mandchoular(Mançular) çağında Tai Chen.
1912’de cumhuriyetin ilanı göğe ve Konfüçyüs’e resmi kurbanlar takdim etmeye geçici olarak son verir ancak 1914’te tekrar başlar. İlk önce Konfüçyanizm’in biraz lehine olarak, cumhuriyetin Çinli entelektüelleri, Çin tarihinde bu inancın temel rolünün farkına varmakta gecikmezler. Altmış yıl boyunca Çin’de zulüm ve işkencelere maruz kalmış Yeni-Konfüçyanizm, rolünü, Birleşik Devletlerin komünist Çinlileri arasında sürdürdüğü gibi Hong Kong ve Tayvan’da da sürdürür. Tu Weiming’in çalışmaları ve diğer bazı düşünür ve bilginlerin belirttikleri gibi, bugün güçlü bir Yeni-Konfüçyüsçü düşünce vardır.
Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org
Dunyadinleri.Com Yöneticisi
Yorumlar : 0
Konfüçyüsçülük din midir?Yorumlar : 0
Konfüçyüs DiniYorumlar : 0
Konfüçyüsçü Felsefede Altı ErdemYorumlar : 0
Konfüçyanizmin TarihiYorumlar : 0
Neokonfüçyüsçülük