Hinduizm Kutsal Metinleri

Hindu Kutsal İlahi Bilgisi Kitabı; Rgveda

Hindu Kutsal İlahi Bilgisi Kitabı; Rgveda
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Hinduizm Kutsal Metinleri Yorumlar : 0 Okunma : 7339 Beğen : 0

Hinduizm Metinlerinden Rgveda, 1028 ilahi (sukta) ve on kitaptan (mandala) meydana gelmiştir. İlahileri Rshi denilen ermişler meydana getirmiştir. Bu ilahilerde çeşitli şiir ölçüleri kullanılmıştır. Bunlardan en belli başlıları Gayatri, Anushtubh, Trishtubh ve Cagati’dir.

İlahiler bize, o zamanın kültür ve coğrafî durumu hakkında bilgi verir. Bunlardan, o zamanın Arilerinin bütün Hindistan'a yayılmadıklarını, sadece İndus nehri civarında yaşadıklarını anlıyoruz. Yine ilahilerden Arilerin, Hindistan'ın yerlileri olan siyah derili Dasyularla çarpıştıkları anlaşılmaktadır. Bu Dasyu (Dasa) ların tanrı inançları, kanunları ve-kurban törenleri yoktu. Ariler onları Ganj'ın yukarısına doğru sürmüşlerdir. Rgveda'da Ganj isminden fazla bahsedilmez. Hayvan ve bitki isimleri de Rgveda'da sonraki dönemlerden farklılık göstermektedir. Şöyle ki lotus çiçeğinden bahsedilmez. Ayrıca Hint inciri agacı olan Nyagrodha, RgVeda’da yoktur. Mesala, vatanı Bengal olan kaplan da Rgveda’da yoktur. Ayrıca sonraki dönemlerde Hindistan’ın baş yiyecekleri arasına giren pirinç de Rgveda’da bulunmaz. Sadece arpa ekiminden bahsedilir. Buradan ilahilerin yazıldığı dönemde tarımın az da olsa bir rol oynadığı anlaşılmaktadır. O zamanlar, en başta gelen kaynaklardan biri büyükbaş hayvan yetiştiriciliğidir. Bunlardan en .ünlüsü boğa ve öküzdür. At da çok değerlidir ve savaşlarda kullanılır. Tanrılara yakarılan pekçok ilahide büyükbaş hayvan ve ata da yakarışlarda •bulunulur. Tanrılar boğalarla, tanrıçalar ineklerle mukayese edilirdi. İnek sütü baş besinlerden biridir. Süt ve tereyağı tanrılara sunulan sunakların başında gelir. Vedik şairler, sütün bir mucize oldugunu, çünkü "çiğ" ineğin pişmiş süt verdiğini söylerler. Tıpkı Alman çocuk şiirindeki gibi,
“Söyle bana, nasıl olur?
Süt beyaz, inek ise kırmızı”
ineğin etini yerler, öküzün derisini kullanırlardı. Deriden şişeler, ok yayı, kayış yaparlardı. Başka endüstri dalları da gelişmişti. Örneğin, marangozlar, araba kabini yapıcıları, demirciler vardı. Deniz, Vedik Hintliler tarafından bilinmesine rağmen, bir deniz ticaretinin oldugunu söylemek zordur. Bununla birlikte tüccarların olduğu kesindir ve geniş bir ticaret yapılmaktaydı. Ticarette öküz ve altın eşyalar, para yerine kullanılıyordu. Vedik şairler tanrılardan öküz ve attan başka altın da isterlerdi.

Rgveda'da kast sisteminden tek bir ilahide (X,90) bahsedilmiştir. Buna göre Brahmanlar, Kshatriyalar, Vaişyalar ve Şudralar olarak bilinen dört sınıf vardır. Din adamları ve savaşçıların altında olan aşağı sınıflardan, çiftçiler, sığır tüccarları, diğer tüccarlar, sanatkar ve zanaatkarlardan çok az bahsedilir.. Sonraki dönemlerde Rgveda'da olduğu gibi kralın yanında bir danışman rahip (Purohita) bulunurdu. Rgveda'da evli çiftten de bahsedilir (VIII,31) Vedik şairler, savaşlarda tanrılarını yardımlarına çağırırlardı.

Rgveda'nın bazı ilahi ve beyitlerinin çeviri ve yorumu oldukça zordur. Bunlar üzerine ilk olarak, Panini'den önce yaşamış olan gramerci Yaska-eğilmiş ve bir tür sözlük olan Nighantu ile etimoloji bilgisi 'veren Nirukta adlı eserlerinde, Rgveda ilahilerini açıklamaya çalışmıştır. Fakat MS. 14. yyılda yaşamış olan büyük yorum üstadı Sayana'nınki en önemli açımlamadır. Birçok Avrupalı ve Hintli bilim adamı Sayana'nın yorumlarından yararlanmışlardır. Rgveda’nın yorumu üzerine H.H. Wilson, Rudolf Roth, H Grassmann, Alfred Ludwig, R. Pischel, K.F. Geldner, H. Oldenberg ve W.D. Whitney uğraşmışlardır.

İlahilerde güneş tanrısına, ay tanrısına veya ateş tanrısına değil, bizzat güneş, ay ve ateşin kendisine yakarılmıştır. Çünkü bunlar ve bunlar gibi tanrılar, doğal fenomenlerin birer görünüşüdür. Bu doğal fenomennler Rgveda’da mitolojik figürlere dönüşmüştür. Böylece pekçok tanrı ve tanrıça ortaya çıkmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır: Surya (Güneş), Soma (Ay), Agni (Ateş), Dyaus (Gökyüzü), Marutlar (Fırtına Tanrıları), Vayu (Rüzgar), Apas (Su), Ushas (Şafak) ve Prthivi (Yeryüzü). Bunlardan başka İndra, Varuna, Mitra, Aditi, Vishnu, Pushan, İki Aşvin, Rudra ve Parcanya gibi tanrı ve tanrıçalar vardır. Tanrılara verilen sıfatlar yeni tanrılar doğurmuştur. Şöyle ki, Savitar "soluk veren, hayat veren", Tivasvat "parlayan" anlamına gelir. Bunlar önceleri güneşe verilen sıfatlarken, sonradan bağımsız birer güneş tanrısı olmuşlardır. Çeşitli kabileler ve çeşitli zamanlar, tanrıların niteliklerinde de çeşitlilik yaratmıştır. Mitra, Vishnu ve Pushan, Rgveda'da güneş tanrıları olarak görünürler. Pushan, olasılıkla küçük bir çoban aşiretinin, Veda Panteonuna alınmadan önceki güneş tanrısıdır. Mitra, Avesta'da Mithra olarak geçmektedir. Bu, İranlılarla Hintlilerin ortak yaşadıkları zamanlara ait eski bir Ari güneş tanrısıdır. Ancak, bütün tanrıların temelinde doğal bir fenomenin olduğunu söylemek zordur. Bugün bile, bilim adamlarının tanrılar hakkındaki düşünceleri farklılıklar gösterir. Örneğin İndra, Varuna, Rudra, Aditi ve İki Aşvin gibi önemli tanrıları ele alalım. İndra bir bilim adamına göre fırtına tanrısı iken, ötekine göre güneş tanrısıdır. Varuna, bazılarına göre göklerin tanrısı olarak, bazılarına göre ise ay tanrısı olarak kabul edilir. Genellikle fırtına tanrısı olarak kabul edilen Rudra (Marutların Babası), Oldenberg'e göre bir dağ ve orman tanrısı, Hillebrant'a göre ise, tropik iklimin yarattığı dehşetin tanrısı, Aditi, bir görüşe göre, yayılmış olan gökyüzü, bir başka görüşe göre uçsuz bucaksız yeryüzüdür, İki Aşvin ise, Yaska'dan önce eski Hintli yorumcular için bir bilmeceydi. Bazıları onları cennet ve dünya, bazıları gece ve gündüz olarak görürdü. Bugün bile-bazı bilim adamları onları iki alacakaranlık olarak nitelerler. Bunlar, bazılarına göre güneş ve ay, bazılarına göre sabah ve akşam yıldızı, bazıların göre de ikizler burcudur.

Bazı tanrılar göksel varlıklar haline getirilmiştir. Ancak bunlar, 10. kitabın son ilahilerinde görülür, örneğin Vişvakarman (Dünyanın Baş İnşaatçısı), Pracapati (Yaratıkların Efendisi), Şraddha (İnanç, İman), Manyu (Öfke) gibi. Aşağı mitoloji olarak isimlendirilen ve Rgveda’da geçen aşağı yaratıkların en öenmlileri şunlardır: Rbhular (Bir Tür Ruhlar), Apsaraslar (Periler), Gandharvalar (Orman ve Kırda Gezinen Ruhlar). Ayrıca ilahilerde Devalara karşı dövüşen ve onlardan nefret eden pekçok şeytanlar ve kötü ruhlar vardır. Asura, Hint-İran döneminde “olağanüstü güce sahip olan” yani “tanrı” olarak görülürdü. Daha-sonra, Vedik edebiyatta, tanrıların düşmanları olarak ortaya çıkarlar. Avesta'da ise bu sözcük Ahura (Ahura Mazda) olarak geçer. Rgveda'da Ari olmayan yerli halkı ifade eden Dasa ya da Dasyular, kötü ruhların genel ismidir. Bunların yanında bir tür kötü ruh olan Rakshasalar vardır. En yüksek göğün de ötesinde Ölüm Tanrısı Yama'nın ülkesi vardır. O, bütün kötü yaratıkların başıdır. Avesta'da Yima şeklinde geçer ve insan ırkının atası olarak, yani ilk insan olarak kabul edilir.

Vedik ilahileri düzen şairler, farkında olarak ya da olmayarak büyük bir mitolojik sistem meydana getirmişlerdir. Bir şair tanrıya yakarmışsa, karşılığında ondan çeşitli zenginlikler, inekler ve kahraman evlatlar istemiştir.
İndra, Vedik Hintlilerin ulusal tanrısıdır. Rgveda'nın doğduğu zamanlarda savaşçı bir ulus olduklarından, İndra da buna uygun olarak savaşçı bir tanrıydı. Onün savaşçılık niteliği ve tükenmez gücü defalarca tekrar edilmiştir, İndra'nın Vrtra ile olan savaşı çok ünlüdür. Vrtra yılan veya ejderha şeklinde bir yaratıktır ve suları bir dağda hapsetmiştir. İndra, suları kurtarmak çabasındadır. Yapılan savaş sonunda Vacra (Şimşek) sıyla Vrtra'yı öldürerek, suları kurtarır. Sular, Vrtra'nın cesedinin üzerinden akar. Bu mit, doğal bir fenomenin, yani kuraklığın yağmurlar tarafından giderilişinin canlandırılmasıdır, İndra Vrtra'yi öldürürken yer gök sallanır; üstelik bu olay birçok kez yinelenir, birçok kez onu öldürür. Hillebrant' a göre Vrtra, bir kuraklık cini değildir. Ona göre Vrtra, Himalayalarda yaşayan bir kış devidir. Suları dondurarak, hapsetmiştir. Güneş tanrısı İndra, sıcaklık vererek onları kurtarır ve onlar da nehir biçiminde akarlar, İndra, Vrtra'yı öldürmeden önce bol miktarda Soma içkisi içer. Rgveda'da İndra'ya atfedilmiş 250 tane ilahi vardır.

Agni, ateş tanrısıdır. Vedik şairler ondan sıcak ve sevecen bir tonda bahsederler. Bunun nedeni, evlerde evin efendisinin en büyük yardımcısı olmasıdır. Agni onun karısını ve çocuklarını korur. Bu yüzden ona Evin Efendisi (Grhapati) denir. O, bütün misafirlerden önce gelen ilk misafirdir. İlkel devirlerde bir gelin, yeni evine gelirken, elinde kutsal ateşle gelirdi. Bu yüzden Agni’ye “Gelinleri Seven” veya “Kadınların Kocası” denir. Damat gelini Agni’den alır. Bazı evlilik törenlerinde, bir çocuk dogumunda veya benzeri ailevî durumlarda ona yalvarılır. Evlilik töreninde dua eden kişi geline "Evin Efendisi Agni seni korusun" der. Kurban ateşi olarak Agni, tanrılarla ölümlüler arasında bir elçidir. .Bazen kurbanda sunulacak yiyecekleri tanrılara götürür, bazen de tanrıları aşağı indirir. Bu yüzden ona rahip, akıllı kişi, brahman, Purohita (Aile Rahibi) ve Hotar (Büyük kurban törenlerindeki Baş dinadamı) denir. Özellikle-Agni’ye sunulmuş ilahilerde, mitolojiyle şiir sanatının başlangıçlarını ayırt etmek zordur. Şair Agni’yi parlak yüzlü, saçlarından tereyağı damlayan, ateş veya kırmızı saçlı, kırmızı sakallı, keskin çene kemikli, altın gibi parlayan dişleri ve alevden dili olan bir tanrı olarak betimler. Dört ya da bin-gözü olduğunu söyler. Ateşin yanışı sırasında çıkardığı ses, bir-boğanın bögürmesine benzediği için Agni'ye “boğa” da denir. Ateşin nasıl elde edildiği Rgveda'nın 10. kitabında açıklanır. Agni'nin üç doğuş şekli vardır. Birincisi gökte güneş olarak parlamasıdır. İkincisi yeryüzünde insanların, yanıcı, iki odun parçasını birbirine sürtmeleriyle doğar; üçüncüsü ise suda parlaklık olarak doğar, iki tahtanın yardımıyla meydana getirildiği için ona “İki Anneli” derler. Daha eski bir şair ise onu, on tane yorulmak bilmez kızın meydana getirdiğini söyler. Bundan kastedilen elin on parmağıdır. Bu on parmağın büyük çabaları sayesinde ateş oluşturulduğu için ona bütün Rgveda'da “Gücün Oğlu” denir.

Bunlardan başka değişik doğa olaylarını karakterize eden Surya (Güneş), Parcanya (Yağmur Bulutu), Marutlar (Fırtana) ve Ushas (Şafak) için de sunulmuş ilahiler vardır.

Bunların yanında Aprisuktalar (Türbe İlahileri) vardır. Rgveda'da on tane olan bu ilahiler, hayvan kurbanlarında kullanılır.

IX. kitabın ilahileri, bütünüyle tanrı Soma’ya aittir. Bunlar büyük Soma kurban törenninde okunurdu. Rgveda’nın X. kitabında ölülerin yakılışıyla ilgili ilahiler vardır. Bundan başka ölümden sonrası ve ruhun mukadderatı hakkında felsefi teoriler bulunmaktadır. Ayrıca evren, yaratılış, tanrısal kuvvetin büyük panteistik düşüncesi üzerine yaklaşık bir düzine ilahi vardır.

Rgveda X, 95’de ünlü “Pururavas ve Urvaşi” öyküsü vardır. Bu, Hindistan’da tekrar tekrar anlatılmış bir öyküdür. Siyah Yacurveda’ya ait Kathaka’da, Harivamşa’da Vishnu Purana’da ve masal kitabı olan Kathasaritsagara’da anlatılmıştır. Büyük şair Kalidasa’da en güzel şeklini bulmuştur.
Rgveda X, 10’da başka bir sanatsal öykü vardır. Bu, Yama ve Yami’nin karşılıklı konuşmasıdır.
Rgveda X, 85’de Surya (Dişi Güneş) ile Soma (Ay) arasında İki Aşvin'in çöpçatanlık yaptığı 'bir evliliği anlatan Suryasukta (Güneş İlahisi) vardır.

Rgveda VII, 103’de kurbağalar, Brahmanlara benzetilmiştir. Kuru havada, -Brahmanların söz orucu tuttukları zamanki kadar sessizdirler. Fakat yağmur yağdığı zaman herbiri neşeyle ötmeye başlar.

Rgveda'dan Örnekler

II,12:13
Yer ve Gök bile onun önünde eğilir,
Onun hiddetinden dağlar bile korkar,
Elinde şimşeği olan bir soma içicisidir,
Elinde vacrası vardır, ey insanlar, O İndra'dır!

VII,71:2
Ey Aşvinler, arabanızla zenginlik getirerek,
Buraya, dindar ölümlünün yardımına gelin.
Bizi, bitkinlik ve hastalıktan koruyun,
Gece-gündüz bizi kollayın ey bal aşıkları!

VIII,48:6
Sürtünmeyle çıkan ateş gibi yak beni,
Bizi aydınlat, daha çok zengin et,
Senin sarhoşluğunla kendimi zengin hissederim,
Ey Soma, mutluluk için gel, bize katıl!

VII,87:1-2
Varuna güneşten bir yol ayırdı ve
Akıttı suyunu onun önünde,
Yarışta gibi kısraklar, düzen içinde koştular,
Senin soluğun olan rüzgar,
Kırda yiyecek arayan vahşi hayvan gibi çınlar!

VI,69:1
Ey İndra-Vishnu, işimin tamamlanması için
Size yiyecek ve kutsal şeyler sunuyorum;
Kurbanımızı kabul edin,
Bizi engelsiz yollardan götürerek, zenginlik verin!



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi